KUYUMCULAR ODASI’NDAN BDDK’YA İTİRAZ

BEĞENDİM

İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların, Cumhuriyet Altını ve ziynet altınlarının alım ve satımı ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarında işlem gören ve standart ve nitelikleri yetkili merciler tarafından belirlenen kıymetli madenleri esas alan sözleşmelerin alım ve satımını yapabilmesini öngören yönetmelik taslağına ilişkin, ‘Taslak hayata geçerse sektörden ekmek yiyen on binlerce kuyumcu zarar görecek. Bir nevi ekmeği elinden alınmış, ekmeğine göz dikilmiş olacak” değerlendirmesini yaptı.

EKMEĞİMİZ ELİMİZDEN ALINACAK
Kameroğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, BDDK’nın bankalara hurda altın toplayarak mevduat açma hakkı vermesinden sonra kuyumcuların hurda altın alım işinin yavaşladığını ve sektörün bundan ciddi manada zarar gördüğünü belirterek, ”Taslak hayata geçerse sektörden ekmek yiyen on binlerce kuyumcu zarar görecek. Bir nevi ekmeği elinden alınmış, ekmeğine göz dikilmiş olacak. Altını kuyumcudan, ekmeği fırından alacaksınız. Bankaların bizim işlerimize bu kadar girmeleri sektörü çok rahatsız etmektedir” diye konuştu.

BDDK’nın taslağı hazırlarken sektör temsilcilerin fikrine hiç başvurmamasının üzüntü verici olduğuna dikkati çeken Kameroğlu, ”Hem sektörel sıkıntılarımızı, hem de bu uygulamanın vatandaşa zara vereceğini beyan etmek için hazineden ve ilgili birimlerden randevu istedik Türkiye genelindeki çeşitli kuyumcu odaları ile birlikte. 1,5 aydır bizi cevap vermediler. Bu konuda çok üzgünüz. Aynı şekilde BDDK ile de görüşmek istiyoruz. BDDK, ‘Gelin ey kuyumcular, biz şöyle bir karar alıyoruz siz ne dersiniz?’ diye sormadı. Oysa biz işinin ehli insanlarız. Bizden bu anlamda bilgi alınmalıydı” şeklinde konuştu.

“BANKALAR BDDK’YI YÖNLENDİRDİ“
Taslağın hazırlanması sırasında bankaların BDDK’nın üzerinde daha etkili olduğunu ifade eden Kameroğlu, ”Bankalar daha ağır bastı. Onlar bizden daha ağırlığı olan büyük kurumlar olduğundan dolayı bu konuda BDDK’yı yönlendirdiler diye düşünüyorum. BDDK’nın bu konuda sektörün fikrini almamasını da kendisine yakıştıramıyorum” dedi.

“TASLAKLA İLGİLİ BİZİM FİKRİMİZ ALINMALIYDI”
Kameroğlu, taslağın yasalaşmasını önlemek için sektör temsilcilerinin gereken tepkiyi gösterdiğine ilişkin eleştirilerin haksız olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Bu ülkede hak ararken illa yaygara mı koparmak gerekiyor? Eylem mi yapmak lazım. Ne yapalım yani eylem yapalım da ertesi gün hapse mi tıkılalım? Medeni, çağdaş olması gereken şekilde kurumların birbirine saygı göstererek iletişime geçmesi gerekir. Fikirler karşılıklı tartışılmalı. Bu bağırarak, çağırarak olmaz. Ne yapalım, kuyumcuları sokağı mı dökelim? Bankaların böyle bir hizmet vermelerinin halka bir faydası olmadığını hatta vatandaşın mağduriyet yaşayacağını düşünüyorum. Mesela bir bankaya altın almaya gittiğinizde size ‘Gelin bir çay için buyurun’ demez. Kutuya koyup, kurdelesini takıp hediyelik hale getirmez. Mesela vatandaş A bankasından aldığı altını B bankasına satabilecek mi? Sadece vatandaşın zamanı harcanacak ve kuyumcunun ekmeğine göz dikilmiş olacak. Biz bundan rahatsızız kısaca.”

Daha önce bankaların külçe altın alıp satabildiğini hatırlatan Kameroğlu, ”Bankalar, ‘bu yetkiyi genişletelim darphanenin ürünlerini de alıp satalım’ diye düşündüler. Bana göre bankalar, vatandaştan hurda altın topladılar ve külçe altın hesabı açtılar vatandaşa. Bu topladıkları mevduatın bir kısmını Merkez Bankası’na yatırdılar. Ellerinde altın kaldı, o altını bankalar ne yapacak? Satıp da dövize çeviremiyorlar çünkü riskli. ‘O zaman biz bunu Cumhuriyet Altını bastırarak, darphaneye alıp satabiliriz’ dediler. Bunun için de BDDK’dan fırsat istediler.”

Kameroğlu, Avrupa’da bankaların bu kadar yoğun bir şekilde altın alım satımı içinde olmadığını vurgulayarak, ”Bankaların attığı taş ürküttüğü kurbağaya değmiyor. Bankaları gündemde tutmak adına yapılan bir şey diye düşünüyorum. BDDK’nın işi sadece ülkenin bankalarını yaşatmak değil, ülkeyi yaşatmak olmalıdır. Bir tarafı yaparken diğer taraf yıkılmamalıdır. Bizlerin de fikirleri alınırsa taslağın doğru ve yanlış taraflarını anlatmaya hazırız. Bankalar, altın mevduatı konusunda çalışabilmeli buna karşı değiliz, bunu teşvik de ederiz. Zira bu altın ekonomiye ve sektöre kazandırılır. Sektörün canlandırılması için kullandırılır. Ama ‘Ey vatandaş getir hurda altınını, küpeni, yüzüğünü ve bileziğini biz bunu mevduata çevirelim’ anlayışına karşıyız. Yastık altında 5 bin ton varmış gibi bir algı yaratıyorlar ama öyle bir şey de yok zaten.”

Türkiye’deki tüm kuyumcu odaları olarak, konuyla ilgili ortak bir eylem planı içinde olacaklarını vurgulayan Kameroğlu, ”BDDK’nın bankaların altın toplama şekillerini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bankaların Cumhuriyet Altını satmasıyla ilgili taslağın gözden geçirilmesini, bir taraf yapılırken bir tarafın yıkılmamasını ve bu taleplerimizin dikkate alınmasını istiyoruz” dedi.

“ÇOK ACİL ŞEKİLDE BDDK’NIN KUYUMCU ODALARI VE BANKALAR İLE BİR TOPLANTI YAPMASI LAZIM”
Karakaş Atlantis Kıymetli Madenler AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların, Cumhuriyet Altını ve ziynet altınlarının alım ve satımı ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarında işlem gören ve standart ve nitelikleri yetkili merciler tarafından belirlenen kıymetli madenleri esas alan sözleşmelerin alım ve satımını yapabilmesini öngören yönetmelik taslağına ilişkin, ”Bankaların altın satabilme meselesi kuyumculuk adına bir yıkım olur” dedi.

Karakaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BDDK’nın şimdiye kadar hurda altın alımı kararlarını desteklediğini, sektörün kayıt içine alınması için bankaların bu işi yapması gerektiğini şimdiye kadar hep dile getirdiğini söyledi.

Ancak bankaların altın satabilme meselesinin kuyumculuk adına bir yıkım olacağını ifade eden Karakaş, ”Biz kuyumculuk sektörünü kayıt içine alalım derken, böyle bir şey kuyumcuları gayri resmi yollara itecektir” dedi.

Ziynet işinin kuyumcuların elinden alınıp bankaların eline verilmesinin, kuyumcuları başka enstrümanlara iteceğini dile getiren Karakaş, sözlerine şöyle devam etti:

”İçerde pahalı olan üretim olanaklarından artık yararlanılmayacak. Mesela üretimden zorluk çekilecek. İnsanlar daha çok Çin’e Hong Kong’a daha ucuz mallar getirmek için ithalata başlayacaklar. Zaten şu anda bir sıkışıklık var Kapalıçarşı ve Kuyumcukent tarafında. Bugün Kuyumcukent’i dolduramıyoruz. Bugün atölyeleri çalıştıramazken, üretimin Çin’e, Hong Kong’a kayması hiç doğru olmaz. Biz zaten belli bir süredir bunun savaşını veriyoruz. Ben uzun süreden beri ‘kuyumcuları kayıt içine alalım’ derken, şimdi BDDK bize tokat vuruyor. ‘Siz çalışıyorsunuz, kayıt içine girmek istiyorsunuz ama ben sizi istemiyorum, bu işi bankalar yapsın, kuyumcular ne yaparsa yapsın’ mantığıdır bu. Çok acil bir şekilde BDDK’nın kuyumcu odaları ve bankalar ile bir toplantı yapması lazım. Bankalar altın toplasın, ben ona her zaman varım. Ama altın satma meselesi kuyumcuları daha fazla gayri resmiyete iter.” (AA)