PERAKENDE SEKTÖRÜ, 3 YILDA 10 MİLYAR DOLAR FON BEKLİYOR

BEĞENDİM

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in not artırımı sonrası, yatırım beklentisi yükselen perakende sektörü, 3 yılda 10 milyar dolarlık doğrudan yatırım bekliyor. Mavi, Koton, Penti gibi markaların başarılı ortaklıkların ardından beklentilerini yükselten sektör oyuncuları, önümüzdeki yıllarda uluslararası fonlarla önemli ortaklıklara imza atmaya hazırlanıyor.

Birleşmiş Markalar Derneği, yeni yatırım beklentileri kapsamında markalara yol haritası çizmek için dün bir seminer düzenledi. BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz, Fitch’in Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülkelere arasına almasının ardından tüm sektörler için 32 milyar dolarlık ek yabancı yatırım beklediklerini söyledi. Gıda dışı perakendenin de bu rakamdan önemli pay alacağını kaydeden Yılmaz, “Türkiye’nin 766 milyar dolarlık milli gelirinin 250 milyar doları perakendeye ait. Önümüzdeki 3 yıl içinde Türk perakende markalarına 10 milyar dolarlık doğrudan yatırım bekliyoruz” diye konuştu.

Yabancı sermaye girişi markayı 2 kat büyütüyor
Sektör ortalamasının çok üzerinde büyüyen LCW haricinde hazır giyim sektöründe bulunan 9 markanın yıllık yüzde 14.5 büyüdüğünü anlatan Yılmaz, özel fon ortaklı hazır giyimcilerin ise yüzde 26.6 büyüdüğünü kaydetti. Yılmaz fon ortaklı şirketlerin ABD’de yüzde 10.8, İngiltere’de ise yüzde 14.7 büyüdüğüne işaret ederek, Türk markalarının satılmaması gerektiğine ilişkin tartışmaları da şöyle yorumladı: “Bugün tüm dünyada büyük markaların yatırımcısı bilinmez, doğduğu ülke bilinir. Türkiye’de doğan markalar da Türk markası olarak kalacaktır. Ancak bu noktada biz yatırımların da Türkiye’de kalmasını istiyoruz. Bu tarz kurumsal ortaklılar da buna fırsat sağlıyor.”

5 yıl içinde önemli devir ve ortaklıklar olacak
Toplantıya katılan danışmanlık şirketleri de firmalara kurulacak ortaklıkların yapısına ilişkin ipuçları verdi. Goldman Sachs Yatırım Bankacılığı Bölümü Türkiye Ülke Müdürü Çağlayan Çetin, Türkiye’de halka arzın önemli bir kaynak ve ortaklık yapısı olarak görülmesi gerektiğini anlattı. Perakende sektörünün de fonların yakından takip ettiği alanlar arasında olduğunu kaydeden Çetin, “5 yıl içinde önemli devretme ortaklık işlemlerine rastlayacağız. Burada özel sermaye fonları da ön plana çıkacak” dedi.
Louis Vitton Grubu Şirketleri’nden L Capital Yatırım Direktörü Andrea Bertoncello, Türkiye’nin yatırım fonları gözündeki avantaj ve dezavantajlarını anlattı. Türkiye’nin gelecek için kilit ülkelerden biri olduğuna işaret eden Bertoncello, güçlü temellere dayanan güçlü ekonominin Türkiye’nin en büyük avantajı olduğunu söyledi. Şirketlerin muhasebe ve finansal sonuçlarında kullandığı metodların hala dünya standartlarının gerisinde olduğunu anlatan Bertoncello, rakamlarda ciddi konsolidasyona ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Deloitte Türkiye Finansal Hizmetler Yöneticisi Başak Vardar ortaklıkların bakış açısının süreçte kilit rol oynadığını anlattı. Dünyada perakende sektörünün de ileriye gittiğini kaydeden Vardar, “Türkiye’deki hissedarın piyasadaki kalitesi ve itibarı önem taşıyor. Türkiye artık yatırım yapılması şart olan bir ülke. Fakat bununla birlikte Türk hissedarların duygusal bir yapısı var. Her ortaklık başarıyla sonuçlanacak diye bir şey yok” diye konuştu.

“4 yılda yüzde 33 büyüdük”
Yatırım fonu Turkven ile ortaklıkları bulunduğunu hatırlatan Mavi Genel Müdürü Cüneyt Yavuz, ortaklıkların markanın hayatını uzattığını kaydetti. Mavi olarak 4 yılda yüzde 33’lük büyüme sergilediklerini anlatan Yavuz, şunları söyledi: “Ortaklık sürecinin bir diğer önemli noktası da ikinci satışlar. Şirketler 4-5 sene sonra ikinci bir satış süreci daha yaşayabilirler. Bunun için birinci süreç çok önem taşıyor.Ortaklıktan sonra baba Sait Akarlılar bir kenara çekildi. Genç nesil öne geçti. En çok sıkıntı daha çok organizasyon yapısını kurarken oluştu. İşin felsefesinde çok büyük tartışmalar çıktı. H&M’in CEO’su satış sürecimizde ombudsman oldu. Kendisi bize bilirkişilik yaptı. Son 4 senedir yönetim kurulumuzda bir tane bilirkişimiz bulunuyor.”