AGRA Fintech, kredi riskini barometre hassaslığıyla ölçüyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PSM DERGİSİ

AGRA Fintech Yazılım Çözümleri tarafından geliştirilen ürünler, bankaların iş süreçlerini azaltarak özellikle ticari müşterilerinin ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verilmesini sağlıyor. E-defter, mizan ve beyanname süreçlerini saniyeler içinde analiz ederek önemli bir tasarruf sağlayan şirket, yakında yeni ve iddialı bir ürününü daha piyasaya sunacak.

AGRA Fintech’in kurucuları Muharrem Uğurelli ve Taner Toraman ile bu çözümlerin ayrıntısını, şirketin yeni plan ve hedeflerini konuştuk…

Muharrem Bey, öncelikle sizleri okurlarımıza tanıtmak isteriz. Bize kendinizden söz edebilir misiniz?
Muharrem Uğurelli: Ben yazılım kökenli bir mühendisim. 20 yıldır sektördeki farklı şirket ve pozisyonlarda görev yaptım. İş hayatına Türksat’ta başladım. Sonrasında finans kurumları ve farklı kamu kurumlarındaki Ar-Ge projelerinde görev aldım. Emniyet Genel Müdürlüğü, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü gibi kurumlarda çalıştım. Yıllara dayanan iş deneyimimizle özellikle bankaların Maliye ile ilişkilerinde bazı sorunlar, eksiklikler olduğunu fark ettik. Ortağım Taner Toraman’la da aynı şirkette çalıştığımız dönemden tanışıyoruz. Kendisi denetim kökenli biri olduğu için birlikte bu alana yönelmeye karar verdik.

AGRA Fintechi’i nasıl kurdunuz, hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Uğurelli: Az önce dediğim gibi, profesyonel hayatımız sırasında eksikliğini saptadığımız alanlar oldu. Finans kurumlarının Maliye ile ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini fark ettik. Aslında bir nevi mali müşavirlik know-how’ımızı bankalara sunuyoruz. Ayrıca sektörde sürekli regülasyonlar oluyor, bankaların da iç sistemlerini buna uygun hale getirmesi gerekiyor. Biz de bankaların bu ihtiyaçlarını karşılayacak analiz temelli ürünler geliştiriyoruz. Zaten bankaların o kasları zayıf. Aslında süreç çok da hızlı oldu ve ürünümüze karar verip geliştirmeye başladık, 2 yıl içinde satışa geçtik.

3-4 SAATLİK SÜREÇ 1 DAKİKAYA SIĞIYOR

Ürün ve çözümleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Uğurelli: Öncelikli hedefimiz, bankaların çalışma ve karar alma süreçlerine doğrudan katkı sağlamak. Kredi tahsis ve izleme süreçlerinde danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Bir yandan da dijital dönüşüme öncülük ediyoruz. Özellikle ticari kredi değerlendirme sürecinde mizan ve e-defterlerin incelenmesi, mali tabloların analiz edilmesi ve düzeltilmesi, entegratör/ERP firmaları ve bankalar arasında izinli veri aktarımının kolaylaştırılması kapsamında çözümler sunuyoruz.

Bankalar ticari bölümde çok sayıda farklı özelliğe sahip şirketlerle çalışıyor. Büyük şirketler, KOBİ’ler, mikro segmentteki müşteriler gibi. Banka ile ticari müşterisi arasındaki ilişkiyi tamamen dijital ortama taşıdık. İki kurum arasındaki bilgi ve veri paylaşımını, bunların analiz edilerek değerlendirilmesini ve hızla karar alınmasını sağlayan bir çözüm temin ediyoruz. Adı da CreditBarometer…

Bazen bankalar bir ticari kredi için milyonlarca satır okumak zorunda kalabiliyor. Elbette bilgilerin doğruluğu da önemli. Sunduğumuz hizmetle tüm bu süreç minimuma iniyor. CreditBarometer, banka çalışanlarının başvuran her firma için yaklaşık 3-4 saatini harcadığı süreci 1 dakikaya düşürebiliyor. Finansal kurumların tüzel müşterilerinin e-defterlerini/mizanlarını kullanarak mali tabloların oluşturulması, aktarma/arındırma analizlerinin yapılması ve bu analizler sonucunda oluşacak yeni mali tablolarının oluşturulması gibi oldukça uzun süren ve birçok bankada yarı manuel ilerleyen süreci 1000’in üzerinde senaryoyla otomatik tamamlıyoruz.

Müşteri kitleniz sadece finans kurumlarından mı oluşuyor? Radarınızda farklı sektörler de var mı?

Uğurelli: KOBİ’ler de radarımıza girmiş durumda. Aslında şirketi kurarken odak noktamız KOBİ’lerdi. Ancak süreç bankaları öne çıkardı. Son 1 yıldır KOBİ’lere de döndük yüzümüzü. Çeşitli ürünler sunacağız. KOBİ’nin tüm finansal ihtiyaçlarını tek bir platform üzerinden karşılamasını sağlayacak bir sistem tasarlıyoruz. Ürünün adını da FinBind koyduk.

Bu ürünü kullanan bir şirket, tüm finans kurumları yani bankalar, leasing, faktoring gibi şirketlerle ilişkilerini yönetebilecek; bilanço, vergi, e-defter, e-fatura gibi işlemlerini yapabilecek. Belgelerde olabilecek herhangi bir eksiklik ya da hatayı hızlıca fark ederek düzeltebilecek. Böylece yasal olarak da yaşayabileceği riskleri ortadan kaldıracak.

KOBİ DOSTU FINBIND, 9 MODÜLLE GELİYOR

Taner Bey, sizden de bundan sonraki hedef ve projeksiyonlarınızı öğrenebilir miyiz?

Taner Toraman: Muharrem kuruluş hikâyemizi ve ürünlerimizi aktardı. Ben de hedef ve planlarımızı paylaşmak isterim. Şu anda ajandamızın ilk sırasında KOBİ’ler için geliştirdiğimiz BinFind ürününü yaygınlaştırmak var. Aslında bu ürünümüz finansal operasyonların dışında kullanıcısına çeşitli danışmanlık hizmetlerine erişim de sağlıyor. Yani mali, hukuki danışmanlık alabilecekler. Dolayısıyla mali müşavirlere de hem ek gelir sağlayan hem de katma değerli ürünler sunan bir platform haline getireceğiz. 2023-2024 için en büyük hedefimiz, FinBind’ı planladığımız 9 modülle birlikte piyasaya çıkabilmek.

Yurt dışına dönük plan ve hedefleriniz var mı? Zira bu yıl Türkiye’de FinTek’lerin çoğunun ajandasında küreselleşme planları yer alıyor.

Toraman: Elbette. Her FinTek gibi bizim de yurt dışı vizyonumuz var. Hem CreditBarometer hem de BinFind’ı yabancı şirketlerin kullanımına sunmak istiyoruz. Aslında CreditBarometer için girişimlere başladık bile. Azerbaycan’ın bankalar birliğiyle bir görüşme yaptık. Azerbaycan’daki bankaların ticari kredi bölümünün yöneticilerinin bir kısmını İstanbul’da ağırladık.

Azerbaycan’ın bankalar birliği olan kurum, Türkiye’ye geldi ve burada birçok bankayla görüştü. Banka dışında görüştükleri tek şirket biz olduk. Bu ilişkiyi devam ettirmek için bu yıl Azerbaycan’da bir ofis açmaya karar verdik. Yine CreditBarometer için MENA bölgesinde çalışmalarız var, FinBind için de gelecek yıllarda bu adımları atacağız. Çünkü önce Türkiye’de oturmasını istiyoruz.

Bu dönemde yatırımcı ya da ortaklık kurma gibi bir planınız var mı?

Toraman: Aslında şimdiye kadar herhangi bir adım atmadık. İş birliği yapmak isteyen birkaç kurum var. Onlarla görüşmelerimiz sürüyor. Bugüne kadar dışarıdan hiçbir sermaye almadan ürün geliştirmek ve bunu bankaların kullanımına sunmak büyük bir başarı. Bu başarımız da doğal olarak ilgi çekiyor.

BANKALARLA ENTEGRATÖRLERİ TEK PLATFORMDA BULUŞTURACAĞIZ

Üzerinde çalıştığınız ve piyasaya sürmeyi planladığınız yeni ürününüz var mı?

Toraman: Var aslında. Biliyorsunuz, bankaların ticari kredi verme süreçleri oldukça uzun. Çünkü yapılması gereken işlem çok, bakılıp incelenmesi gereken evrak fazla. Aynı durum faktöring ya da leasing şirketleri için de geçerli. Arada çok sayıda yazışma oluyor, ek belgeler isteniyor. Onların takip edilmesi gerekiyor, bazen yoğunluktan gözden kaçıyor. Oysa Türkiye’de artık şirketler, sistem entegratörleri aracılığıyla tüm evraklarını sanal ortamda tutuyor; e-defter, e-fatura kullanıyor. Biz de bu işleri yapan entegratörlerle anlaşmalar yapıp tüm verileri tek bir merkezde topluyoruz. Bugün Türkiye’de 80’in üzerinde entegratör, 50’nin üzerinde de banka var. Tabii bunlar arasında piyasayı domine edenler de var. Bankalar bu entegratörlerle ortak çalışabiliyor ama hepsiyle tek tek anlaşma yapması, sistemlerin entegrasyonu gerekiyor. İki kurum arasında bu ilişkiyi tesis etmek bazen 6 ayı bulabiliyor. İşte biz bu entegrasyonu tek bir platform üzerinden sağlıyoruz. Yakında bu ürünümüzü de piyasaya çıkaracağız. Tüm finans kurumları için çok önemli bir açığı kapatacağını ve işlemlerini son derece hızlı ve güvenli bir hale getireceğini söyleyebilirim.