32,3400$% -0.07
34,8790€% 0.06
40,6534£% 0.01
2.392,77%-0,15
3.944,00%0,37
฿%
Fiziki şubelerin her geçen gün rolü azalırken, sadece elektronik hizmet kanallarından hizmet veren “dijital bankalar” gün geçtikçe daha da güçleniyor. Dijitalleşmenin getirdiği bu devrim, ilk olarak BankSimple gibi girişimlerle tohumlarını atmış ve zamanla hem alternatif bir finansal çözüm olmuş hem de müşteri sayısını katlayarak artırmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan projeksiyonlara göre 2022 yılı itibarıyla dijital bankalar nezdinde hesabı olan müşteri sayısı 23.7 milyon olup 2026 yılı itibarıyla bu sayının 34.7 milyona ulaşması bekleniyor.
(Kaynak: https://www.statista.com/statistics/1270406/neobank-account-holders-us/#statisticContainer)
Pacta Hukuk Kurucu Ortağı ve T.C. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Av. Dr. Davut Gürses, dünyada mevcut dijital bankacılık lisansları konusunda önemli bilgiler veriyor. Gürses, bazı ülkelerde dijital banka kuruluşu için “virtual banking license” olarak adlandırılan kısıtlı lisans gerektiğini, bazı ülkelerde ise “tam bankacılık lisansı” alınmasının zorunlu olduğunu belirtiyor.
Lisans ve Düzenlemelere Küresel Bakış
Dünya genelinde, Hong Kong, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği gibi bölgelerde dijital bankalar tam veya kısıtlı lisans alarak hizmet vermektedir. Hong Kong’da ilk sanal bankacılık lisansı 2018’de verilirken, Birleşik Krallık’ta Starling Bank 2016’da lisans aldı. Farklı ülkelerdeki lisanslama durumları şöyle:
“Bu bankalar, lisanslarının çizdiği sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla; mevduat, kredi ve ödeme hizmetleri gibi ürünleri yalnızca dijital yollarla sunabiliyor.
Dijital bankalar yeniliklere ve değişimlere son derece açık olsa da birçok ülkede ayrı bir lisansa tabi olarak bankacılık faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Her ülke kendi hukuk düzeni kapsamında dijital bankalara uygun bir alan açmaya ve faaliyetlerini düzenlemeye çalışıyor. Yine de dijital bankaların diledikleri kadar özgür hareket etme imkânı olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır.”
Dijital ve Geleneksel Bankacılık: Geleceğin Finans Haritasını Kim Çizecek?
Dijital dönüşüm, finans sektörünü derinden etkiliyor. Geleneksel ya da konvansiyonel bankacılık olarak adlandırılan işletmeler, temelde kredi, mevduat, saklama hizmetleri, fon transferi, kredi kartı, faktöring, sermaye piyasası araçları alım ve satımı gibi birçok hizmeti müşterilerine sunabiliyor.
Geleneksel bankalar bu hizmetlerden uygun olanları elektronik hizmet kanallarından sundukları gibi fiziki şubeleri üzerinden de sunuyor. Bankacılık hizmetlerinin elektronik hizmet kanalları üzerinden sunulması önemli bir yenilik olsa da şube bankacılığı hala geleneksel bankacılığın temel hizmet verme yöntemi. Şube bankacılığı her ne kadar son yıllarda güç kaybetmiş olsa da (Örneğin, 2017 yılının haziran ayında ülkemizde mevduat bankalarının toplam şube sayısı 10.987 iken, bu sayı 2023 yılı Ağustos ayında 9.567’ye düşmüştür) hala en büyük hizmet kanalı olarak varlığını sürdürüyor. Dijital bankalar ise geleneksel bankaların aksine tüm hizmetleri elektronik hizmet kanalları üzerinden sunuyor.
Buna ek olarak dijital bankaların müşteri deneyimi, kullanım kolaylığı, rekabetçi ürün ve ücret yelpazesi onları “unbanked” (bankasız) diye tabir edilen, bankaların ulaşmak ya da çalışmak istemediği kesime yaklaştırmakta. Böylece, hedef müşteri kitlesi bakımından da bir ayrım oluşmaktadır. Dijital bankaların tam olarak hedef müşteri kitlesi, bankaya erişimi olmayanlar veya bankaya erişimi tercih etmeyenler, gençler, küçük işletmeler (KOBİ) ve tüketiciler.
Av. Dr. Davut Gürses, son yapılan araştırmalara göre dijital bankaların, hacim ve müşteri sayısı açısından henüz geleneksel bankalarla rekabet edecek seviyede olmadığına işaret ediyor. Fakat sektördeki dinamikler ve yeni neslin finansal hizmetlere olan yaklaşımı, dijital bankaların yakın gelecekte güçlü bir konuma sahip olabilecekleri sinyalini veriyor. Dolayısıyla, finans sektörü dijital ve geleneksel bankacılık arasında değişen dinamik bir dengede bulunuyor. Bu dönüşüm, tüketiciler ve finansal hizmet sağlayıcılar için yeni fırsatlar ve zorlukları beraberinde getiriyor.
Türkiye ve Dijital Bankacılık: Yeni Mevzuat ve Sektöre Etkileri
Türkiye’de “Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ile Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Yönetmelik” 2022 yılında yürürlüğe girdi. Yönetmelik, dijital bankalara ilişkin temel hususları düzenlemektedir.
Bu Yönetmelik kapsamında dijital banka “bankacılık hizmetlerini fiziksel şubeler yerine elektronik bankacılık hizmetleri dağıtım kanalları aracılığıyla sunan kredi kuruluşu” olarak tanımlanmıştır.
Yönetmelik, dijital bankayı yeni bir banka türü olarak tanımlamaktan ziyade, mevduat veya katılım bankalarının bir alt türü olarak tanımlamaktadır.
“Yönetmeliğin yürürlük tarihinden itibaren BDDK tarafından birçok bankaya kuruluş ve faaliyet izni verilmiştir. Yakın gelecekte de finansal ekosistemde faaliyet gösteren pek çok oyuncunun faaliyette bulundukları sektörleri genişletmek ve avantajlarından faydalanmak için dijital banka kurmak amacıyla BDDK’ya başvuracağını öngörmekteyiz”.
Dijital Bankaların Faaliyetleri
Av. Dr. Davut Gürses, dijital bankacılık konusunda Türkiye’nin yasal düzenlemelerini ve bu bankaların faaliyetleri konusundaki düzenlemeleri 6 ana başlık altında özetliyor:
Av. Dr. Davut Gürses, bu faaliyet kısıtlamalarının kesin ve kalıcı olmadığına dikkat çekerek, Kurul’un bu faaliyet kısıtlamalarını belirli şartların yerine getirilmesi halinde tamamen veya uygun göreceği geçiş planı çerçevesinde kaldırmak için açık kapı bıraktığını belirtiyor. Gürses, “Dijitalleşmenin giderek arttığı bu dönemde, dijital bankaların pazar payını artıracağı ve geleneksel bankaların şube sayılarının azalacağı bir trendin devam etmesi olasıdır” şeklinde görüş bildiriyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.