DOLAR

32,4504$% -0.15

EURO

34,8290% -0.66

STERLİN

40,7959£% -0.56

GRAM ALTIN

2.441,26%0,23

ÇEYREK ALTIN

4.048,00%0,02

BİTCOİN

฿%

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Finteklerin ‘yıkıcı inovasyon kulesi’ yıkıldı mı?

Üç-dört yıl öncesine kadar fintekler, “bankacılık sektörünü kökten bitirecek” şeklindeki yıkıcı inovasyon iddiasıyla teknoloji girişimleri arasında ayrıcalıklı bir koltukta oturuyordu. Fakat öngörüler tutmadı. Yıkamadılar, sadece sisteme entegre oldular. İlerleyen süreçte ise finansal sistemin rekabet ortamıyla taçlanarak finteklerin tüketici yararına güçlenmesi bekleniyor

Finteklerin finans sahnesine çıkışı, çok iddialı olmuştu. Yıkıcı inovasyon bayrağını en tepede dalgalandıran teknoloji girişimleri olarak, bankacılık sektörünü kökten değiştirerek alaşağı edecekleri iddiasındaydılar. Çoğu teknoloji fütüristi de buna inanıyordu. Çok değil daha 2019 yılındaki bir Gartner raporuna göre, yakın gelecekte mevcut bankaların yüzde 80’i tamamen ortadan kalkacaktı. Onların yerini, belli finansal hizmetlerde uzmanlaşmış fintek firmalarının alacağı iddia ediliyordu. Hatta European Payments Council (EPC) yönetim kurulu üyesi Arturo Gonzalez Mac Dowell gibi; yakın gelecekte dünyada sadece birkaç banka kalacağını iddia edecek kadar ileri gidenler bile oldu. Peki sonuç? Açıkçası bankaların gücü göz ardı edildi ve finteklerin finansal piyasalardaki konumu hiç de sanıldığı gibi olmadı. Yıkıcı değil, yapıcı inovasyon ile geleneksel bankacılık sektörüne entegre oldular. Bundan sonra da yıkıcı bir güce erişmeleri pek mümkün görünmüyor.

YIKICI İNOVASYON İDDİASI BİTTİ

2022’de global fintek yatırımları düşerken aynı zamanda fintek şirketlerinin borsa değerlemeleri de düşmeye başladı. Finteklerin yola ilk çıkıştaki ‘bankacılığı kökten bitirmek’ sloganı altındaki ‘yıkıcı inovasyon’ iddiası ise artık hiç dile getirilmiyor. Finteklerin 2007’deki krizin ardından ortaya çıktığını, fakat artık o dönemki konjonktürün ortadan kalktığını belirten Manchester Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ertürk’ün aktardıklarına göre, merkez bankaları faiz oranlarını yükseltmeye başladıktan sonra fintek şirketleri sıkıntıya girmeye başladı. Örneğin çevrimiçi finansal hizmetler sağlayan İsveçli Klarna firması… Şirketin piyasa değeri 2018 yılında 2,5 milyar dolardı. 2021’de piyasa değeri 45 milyar dolara çıktı. Şu an ise şirketin piyasa değeri 6 milyar dolar. Fintek şirketleri, bu örnekte de görüleceği üzere borsa değerlerinde büyük düşüşler yaşıyor. Wirecard’ın batışı da önemli bir örnek. 2018’de Almanya’nın en büyük ikinci bankası Commerzbank’tan daha güçlüydü. Daha sonra muhasebede sahtekarlık yaptıkları ortaya çıktı ve bu durum, kısa sürede şirketin sonunu getirdi.

Aslında her sektörde olduğu gibi burada da normalleşme süreci yaşanmakta olduğuna değinen Ertürk, “Şu an normalleşme öncesi dönemdeyiz. Önümüzdeki süreçte teknoloji kalacak olsa da fintek firmalarının hepsi ayakta kalamayacak” diyor.

BANKALARI TARİHE GÖMECEKLERDİ

Finteklerin son bir yılda piyasa değerlerinin düşmesini, Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltmesi, enflasyon ve yatırımcıların artık sadece cilalı isimlere değil karlılık ve işletme modellerinin sürdürülebilirliği gibi konulara odaklanmasından kaynaklandığına işaret eden Prof. Ertürk, “Finteklerin başlangıçta abartılı hikayeleri vardı. Bankaları tarihe gömeceklerdi. Fakat bu gerçek veriye dayanmayan bir iddiaydı. Bankalar da artık dijital teknoloji hizmetleri veriyor ve fintekleri satın almaya başladılar. Bu da borsa değerlerindeki düşüşün sebeplerinden biri. Nasdaq verilerine göre de finteklerin piyasa değerlerinde ciddi düşüşler görülüyor” diye konuşuyor.

Yeni fintek platformlarının oluşmasının artık eskisi kadar kolay olmayacağına da vurgu yapan Prof. Ertürk, şunları aktarıyor: “Şimdiye kadar fintek girişimlerinde unicorn olmak, önemli bir aşama olarak görülüyordu, fakat bana kalırsa daha dayanıklı bir hayvan adı seçilmeli fintekler için. 2019 yılında dünyadaki tüm bankaların toplam cezası 321 milyar dolardı mesela. Aynı yıl fintek şirketlerinin aldığı yatırım bile 234 milyar dolardı. Bankaların aldığı ceza kadar bile değil. Finteklerin hızlı yükselişi karşısında bankaların gücü göz ardı edildi. Oysa olay sadece teknolojik güç değildir. Cebinizin ne kadar büyük olduğu daha önemlidir. Bankaların kendilerine rakip gördükleri fintekleri kolayca satın alabildiklerini de düşünürseniz tablo daha kolay ortaya konur. Fintekler, 2007 krizinden sonra ortaya çıkmaya başlamıştı. Artık o yıllardaki konjonktür yok. Bir fintek tek başına ayakta kalamaz.”

BİRKAÇ İŞE DAHA İYİ ODAKLANMANIN ÖTESİNE GEÇEMEDİLER

Lidio ve Mobilexpress CEO’su Emre Güzer’e göre, fintek girişimlerinin ‘yakıp yıkacağız’ dedikleri inovasyon, sadece birkaç işe daha iyi odaklanabilmenin ötesine geçemedi. “Bu konuda en agresif tutuma sahip olan dijital bankalar, neo banklar bile, bugün birer banka gibi kart çıkarıyorlar ve diğer banka kartlarının yanında yerlerini aldılar” diyor. Fintekler olarak ancak bankaların halihazırda ulaştıkları müşterilerine, bankalarla birlikte teknolojiyle harmanlanmış daha iyi servisler götürebileceklerini ifade eden Güzer, “Türkiye’nin hemen hemen ilk fintekini, zamanında biz kurmuştuk. Fakat biz hiçbir zaman bankaları kökten bitireceğiz gibi iddialı bir tutum benimsemedik. Diğer taraftan bankacılık sisteminin hiç dokunamadığı milyonlarca KOBİ ve tüketiciye de birlikte ulaşabiliriz, demiştik o dönem. Elbette kolay bir dönem değildi. Düşünsenize kot pantolonlu birkaç genç geliyor ve ‘siz bu işi yıllardır yapıyorsunuz ama gelin birlikte daha iyisini yapalım’ diyor. Bu dönüşüm de yaklaşık 10 yıl sürdü. İlk fintek girişimim olan PayU döneminde birlikte iş yapış şeklimiz ve bugünü kıyasladığımda arada sanki bir asırlık bir süre varmış gibi hissediyorum” diye konuşuyor.

BANKACILIK SİSTEMİNİN YERİNİ ALMASI İHTİMALİ YOK

TOBB Finansal Teknolojiler Meclis Başkanı, Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar’a göre ise finteklerin bankacılık sisteminin yerini tamamen alması pek ihtimal dahilinde değil. “Fintek sektörü bankacılığı kökten bitirmekten çok finans sektörünü dönüştürme iddiasında oldu. Fintek sektörü geleneksel bankaların verimini artıran, geliştiren ve yenilikçi çözümler sunarak finansal hizmetlerin tamamlayıcı bir parçası olmaya devam edecek” diyen Bakar, özellikle regülasyonların ardından bankaların finteklere olan ilgisinin arttığını belirtiyor. Servis bankacılığı, açık bankacılık gibi konularda faaliyetleri olan finteklerin bankaların radarında yer aldığına da işaret eden Bakar, “Öte yandan müşteri ağını genişletmek, müşteri deneyimini iyileştirmek isteyen bankalar, bu iş için en doğru adresin yine fintekler olduğunu biliyor” diyor.

GÜVEN ENDEKSİ ENGEL TEŞKİL EDİYOR

Architecht Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yasemin Tekşen Altaş, finteklerin daha genç kitleye hitap edebilmesi ve bankalara göre teknoloji/ürün geliştirme noktasında daha esnek ve hızlı hareket kabiliyetlerinin olmasının bir avantaj sağladığına değinerek, “Diğer taraftan karşılarına çıkan büyük reklam maliyetleri ve güvenilirlik endeksi, onlar için ciddi engel teşkil ediyor. Bu noktada fintekler, sahip olduğu avantajlar ile bankaları ikna ederek, onlarla daha yakın iş birliği kurmaları, kendi süreklilikleri için kaçınılmazdır. Bankaların kendi bünyesinde geliştirip kullandırdığı hizmetleri kendi üstüne alarak, kazan kazan modeli oluşturabilirler. Böylece fintekler, bankaların yüksek marka değeri ile beraber oldukları için daha fazla güvenilir ve daha geniş kitleler tarafından kullanılabilir hale geleceklerdir. Bankalar ise bir takım geliştirme ve yaygınlaşma maliyetlerinden kurtularak, kendi kuruluş temeline daha yakın işlere öncelik verebilecek ve daha fazla finansal ürün kullandırabileceklerdir” diye konuşuyor.

Günümüze kadar gelişen süreçte, finteklerin, bankaların sahip olduğu finansal güç ve güveni karşılamada zorlandıklarına da değinen Altaş’a göre, sundukları güvenli finansal ortam bankaları şu an için daha tercih edilir kılıyor. Altaş, “Bankacılığı bitirmek yerine, onların yeteneklerini kullanarak daha inovatif çözümler ortaya çıkarmak, müşteri deneyimini ve iş modelini sunmaya yönelik çalışmalar, finansal hayata daha kalıcı çözümler sunacaktır. Bu değişimi yakalayan fintekler, büyüme ivmesi ile banka halini alabilirler. Dolayısı ile değişen sadece isim olup yapılan iş yine bankacılık olacaktır” diyor.

ARALARINDA DİRSEK TEMASLI BİR İLİŞKİ VAR

Kullanıcılara daha fazla seçenek ve kolaylık sunan finteklerin bankacılılık sistemine getirdikleri rekabet ile finans sektörünün renovasyonunda hızlandırıcı bir rol üstlendiğini vurgulayan iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu ise “Bazı alanlar fintek dünyasında özellikle öne çıkıyor. Para transferi, online POS, kartlı ödeme sistemleri, kredi kartı ve fatura finansmanında pazar payı dikkat çekici düzeylere geldi. Fintekler ve bankalar birbirinden pay kapmak yerine yeni müşteri yaratmaya odaklanıyor. Özellikle finteklerin geliştirdiği çözümler sayesinde finansal hizmetlerden yararlanan kullanıcı sayısı arttı. Bankalar ve fintekler arasında dirsek temaslı bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Finteklerin doğrudan bankalarla rekabet etmekten ziyade pazarı büyüten bir iş modeline sahip olmaları sayesinde hem fintekler hem bankalar kazanıyor” yorumunda bulunuyor.

HAREKETİN YIKICI GÜCÜNÜ ORGANİZASYONEL YAPIDA GÖRECEĞİZ

Günümüzde e-ticaret siteleri ile mobil uygulamaların yeni nesil ödeme sistemlerine yoğunlaşmış olduğuna dikkat çeken Dgpays Genel Müdürü Hasan Kaya, “Kripto para birimleriyle de alışveriş artarken nakit ödeme geri plana atılmış durumda. E-ticaret platformları artık elektronik cüzdan, mobil ödeme teknolojileri, NFC, QR ve yeni nesil POS gibi ödeme sistemlerini yoğun olarak uyguluyor. Burada piyasanın evrimine, finteklerin bankaların yerini almasından ziyade iş birliği içinde herkesin kazanacağı boyuta odaklanmak gerek” diyor.

Önümüzdeki dönemde B2B2C iş modellerinin öne çıkacağına işaret eden Kaya, “Bir akıllı telefon ve birkaç uygulama vasıtasıyla kripto para ticaretinden ipotek başvurusuna kadar her şey yapılabiliyor. Fintekler işletmelerin paradan, zamandan ve emekten tasarruf etmesine yardımcı olmak için çok önemli imkanlar sunuyor” diye konuşuyor. Teknoloji odaklı finansın sektörü dönüştürmeye devam edeceğine vurgulayan Kaya’ya göre, finansal hizmetler sektörünün gelişmekte olan finteklere ayak uydurmak için kat etmesi gereken daha çok yol var ve yakında, fintek hareketinin yıkıcı gücünün yerleşik finansal kurumların organizasyonel yapısı ve işlevi üzerinde çarpıcı bir etkisi olacağını göreceğiz.

BANKACILIK ENSTRÜMAN OLARAK DEVAM EDECEK

Paymes’in CEO’su Sabrican Zaim ise dünya genelinde birçok dijital bankanın konvansiyonel bankaya kafa tuttuğu, konvansiyonel bankaların dönüşüme uğramaya çalıştığı bir dönem yaşadığımıza değinerek, “Hatta birçoğunun mevcut yapılarını dönüştürmek yerine farklı bir yatırım yaparak direkt sıfırdan dijital bankalar kurduğunu görüyoruz” diyor. Zaim, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu an gördüğümüz bankacılık faaliyetlerinin tamamen değişeceğini düşünüyorum, lakin bakış açım; kökten bitirmekten ziyade yıkıcı inovasyon üreten finansal teknoloji şirketlerinin yanında, enstrüman olarak bugün bildiğimiz haliyle bankacılığı kullanmaya devam edeceği yönünde.”

SEKTÖRLER ARASI SINIR ŞEFFAFLAŞACAK

Payten Türkiye Ülke Müdürü ve Paratika CEO’su Burak Kutlu da açık inovasyonu benimseyen ve daha fazla özgürlük sunabilen finteklerin daha fazla büyüyeceğini düşünenlerden. Finteklerin finansal işlemlerin çok daha hızlı ve çok daha pratik bir şekilde gerçekleşmesi amacı ile ortaya çıktığına vurgu yapan Kutlu, şu öngörüleri paylaşıyor: “Geçmişte fintekler bankaların rakipleri olarak görülürdü. Ancak artık işleyiş ve algılar değişti ve Türkiye’de de bankalar fintekler ile iş birliği içinde çalışmaya başladı. Bugün 10 sene önce hayal bile edilemeyen kavramlar hayatımıza giriyor. Bunların içinde en çarpıcı örnek açık bankacılık. Açık bankacılık gibi kullanıcıyı özgürleştiren hizmetler daha fazla yaygınlaşacak. Örneğin, bugün açık bankacılık alanına sadece bankalar ve fintekler değil; teknoloji şirketleri, telekomünikasyon, e-ticaret firmaları gibi finans dışı hizmet sağlayıcılar da girmeye başladı. Şirketler teknolojik ve Ar-Ge altyapılarını ve iş birliklerini güçlendirdikçe önümüzdeki dönemlerde sektörler arası sınır şeffaflaşacak, sektör bağımsız hizmetler ortaya çıkacak ve kullanıcılara daha fazla ürün ve hizmeti içeren uçtan uca pürüzsüz bir finansal deneyimler sunulabilecek.”

BANKALAR PLATFORM BANKACILIĞI ADIYLA AYRI BİRİMLER KURUYOR

PayTR CEO Tarık Tombul, finteklerin bankaları destekleyici ve inovasyon için itici bir yerde bulunduklarına işaret ederek, “Tech’lerin yıkıcı etkilerinin aslında ‘yapıcı yıkıcı’ olduğu artık herkes tarafından biliniyor ve tüm partiler en iyi ürün ve hizmeti, en iyi fiyata müşterisine sunmak adına bir yarış halindeler. Bu hızlı değişim, rekabeti de öne çıkarıyor ve iş birliğini destekliyor” diyor. Bugün birçok banka ve ödeme kuruluşunun birlikte iş yaptığı örnekleri görmeye başladığımıza da değinen Tombul, “Bu iş birlikleri daha çok kitleye çok daha hızlı bir şekilde ulaşmayı sağlıyor. Bu sayede hem kuvvetli kasınızı güçlü tutmaya devam ederken hem de diğer kaslarınızı da iş ortaklarınızla birlikte kuvvetlendirmeye başlıyorsunuz. Sektörde regülasyonların da desteğiyle geleneksel yapıların bir fintek kurmaya, satın almaya ya da bir fintek gibi hareket etmeye yöneldiğini görüyoruz. Birçok bankada artık ekosistem ve platform bankacılığı adıyla birimler kuruluyor, hatta bazılarında bunlar ayrı bir genel müdür yardımcılığıyla temsil ediliyor. 6493 kapsamında lisanslanan Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarının bu konuda etkisi oldukça büyük, bunun kazananı elbette müşteri ve sektör. Dijital banka lisanslarının da gelmesiyle geleneksel yapıdan fintek yapısına geçişin daha da hızlanacağını düşünüyorum” diye konuşuyor.

‘REKABERLİK’ İÇİNDE HAREKET EDİYORLAR

Yeni teknolojik ihtiyaçların doğduğu veya yeni ihtiyaçların teknolojilerle oluşturulduğu bu dönemde, finans sektörüne inovasyon sağlayan fintekler ve bankalar için en önemli kabiliyetin hız olduğunu vurgulayan Sipay CEO’su Semih Muşabak’a göre, bu ortak amaçta kesişen banka- ve fintekler rekabetten daha çok “rekaberlik” içerisinde hareket ediyor. Açık bankacılığın bu noktada önemli bir aşama olduğuna işaret eden Muşabak, “Bankaların servislerini birbirilerine ve lisans sahibi finteklere açması sayesinde, kullanıcılar şeffaf bir şekilde tüm banka bilgilerine ulaşabiliyor ve işlem yapabiliyor. Dolayısıyla ‘yıkıcılık’ gibi bir iddiayı desteklemek, bu döngüdeki tüm kurumlar için negatif olacaktır” diyor.

AMAÇ, GÜÇ BİRLİĞİYLE FİNANSAL ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRMAK

Hiçbir fintekin bankacılığı kökten bitirmek gibi bir derdi olduğunu düşünmediğini ifade eden UPT Genel Müdürü Hakan Özat’a göre finteklerin hedefi, bankacılığın belli başlı noktalarını değiştirmek ve güç birliğiyle finansal erişimi kolaylaştırmak. Bankaların odağında olmayan alanlarda veya bankaların büyük yapılar olması sebebiyle hantal kaldığı noktalarda finteklerin ciddi farklar yarattığını vurgulayan Özat, “Çünkü yalnızca bir alana odaklanarak gerçek ihtiyacı anlıyor ve buna uygun yenilikçi çözümler geliştiriyorsunuz. Yani fintekler belli mikro alanlara yoğunlaşarak sektörün ötesinde inovatif ürünler sunuyor. UPT olarak bizler de yalnızca uluslararası para transferine odaklanarak ve bu alanda gerçek ihtiyacı anlayıp, yenilikçi ürünler geliştirerek en iyi şekilde hizmet sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunu da bankalarla iş birliği halinde yapıyoruz. Dolayısıyla ana odak bankacılığı kökten bitirmek değil, aksine bankalarla güç birliği halinde finansa erişemeyen kitleler için finansı demokratikleştirmek” diyor.

SİSTEMİ KÖKTEN BİTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL

Wamo Kurucusu Yankı Önen de yüzyıllardır aktif olan bankacılık sistemini kökten bitirmenin mümkün olmadığı görüşünde. Fintek firmalarının bankacılığı yıkmak yerine, bankaların mevcut hizmetlerini daha iyi hale getirmek amacıyla hareket ettiklerine değinen Önen, şu görüşleri aktarıyor: “Fintek firmaları bankacılığı yıkmaya değil, daha kullanıcı dostu, daha kapsayıcı ve müşteri memnuniyetini iyileştirici hizmet ve ürünlere odaklanıyorlar. Bankalar da fintek firmalarının inovasyonlarından faydalanarak müşterilerine daha iyi hizmet sunabiliyorlar. Dolayısıyla fintekler ve bankalar arasındaki iş birliği, finans sektöründe inovasyonu ve gelişmeyi de teşvik ediyor.”

FİNTEKLER HER PLATFORMU KENDİNE BENZETİYOR

N Kolay Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu Genel Müdürü Haluk Yum’a göre ise fintekler, bankalara alternatif olmakla beraber aynı zamanda bankaların kendini geliştirmesine ve müşterilerine yeni fırsatlar sunmasına da aracılık ediyor. Buna karşın ülkemizde bankacılık sistemi diğer ülkelere nazaran teknolojik üstünlüğe, ürün çeşitliliğine ve en önemlisi uzun süredir fintek gibi davranma yeteneğine sahip. Ancak yine de bankaların bu büyük yapıları, daha büyük çarklara sahip olmasını ve daha hantal iş süreçlerini beraberinde getiriyor. Tam bu noktada finteklerin daha hızlı, daha kolay ve daha maliyetsiz iş yapma iddiasıyla hayatımıza girdiğine işaret eden Yum, “Geriye dönüp baktığımızda hem yeni ürünlerle tanışmamız hem de tüketicilerin maruz kaldığı maliyet açısından finteklerin önemli bir rekabet ortaya çıkardığını görüyoruz. Yine finteklerin teknoloji firmalarıyla iş birliğine önem veren yapıları nedeniyle irili ufaklı birçok teknoloji firmasını ekosisteme kazandırdığına, yeni nesil girişimciler için ilham kaynağı olduğuna şahitlik ediyoruz. Son olarak da finteklerin ilişkide olduğu her bir platformu, her bir ticari işletmeyi birer finteke dönüştürücü özelliğinden bahsetmem gerekiyor. Bunun da finteklere daima dinamizm kazandıracak, reel sektöre de anlamlı katma değerler sağlayacak çok önemli bir özellik olduğunu söyleyebilirim” diyor.

“FİNTEKLER BANKALARIN TAMAMLAYICISI OLARAK YAŞAMINI SÜRDÜRECEK”

Adem AYKIN / Birleşik Ödeme Türkiye Ülke Müdürü

Fintekler, özellikle müşteri tarafında oluşan beklenti ve ihtiyaçların karşılanması noktasında büyük bir boşluğu doldurmak üzere hayata geçen bir sektör oluşturdu. Bankacılık sisteminin yok olacağına değil, gelişmelerle birlikte evrileceğine inanıyorum. Müşterinin hız, kolaylık ve güvenli işlem yapmasını sağlayan bir araç olarak bugüne kadar hizmet veren finteklerin gelecekte hem bağımsız birer hizmet sağlayıcı hem de bankaların birer tamamlayıcı unsuru olarak yaşamını sürdüreceğini düşünüyorum.

“BANKALARLA FİNTEKLERİN BİRLİKTE HAREKET ETMESİ DEĞİŞİM GETİRDİ”

Hasan Sami BAYANSAR / Insha Ventures Genel Müdürü

Bankalar son yıllarda dijital olarak bir değişim serüvenindeydi. Mobil çözümlerle şubelerin operasyon yükünü hafifletecek sağlam adımlar attılar. Finansal teknolojilerin bu süreci biraz daha hızlandırdığını ve hareket alanını genişlettiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bankalarla finteklerin birlikte hareket etmesi, olumlu bir gelişim ve değişim sürecini beraberinde getirdi. Bizler Insha Ventures olarak Albaraka Türk’ün desteğini her daim hissediyoruz. Albaraka Türk gibi birçok banka da ya finansal teknolojilere odaklı iştirak şirketler kurmaya başladı ya da çeşitli finansal teknolojilere yatırım yapmaya başladı.

“YIKICI DEĞİL, YAPICI OLACAKLAR”

Derya Ekemen FİDAN / Octet Türkiye Genel Müdürü

Finans sistemleri üzerine kurulu bir düzen, ancak sektörü geliştirir ve dönüştürür. Finteklerin finans sektöründe rol almasıyla rekabet arttı. Dolayısıyla bu durum, ürün ve hizmet kalitesinin yükselmesine olumlu bir katkı sağladı. Ancak bankacılığı kökten bitirmek gibi bir durum mümkün değil. Rekabetin ve dijitalleşmenin artmasıyla bankalar da hizmetlerine yenilik katmak durumda kalıyorlar. Diğer yandan birçok bankanın fon veya altyapı desteği sağladığı fintekler olduğunu görüyoruz. İnsan, para ve ticaret olduğu sürece bankalar, merkez bankaları var olacaktır. Ancak iş yapış şekilleri ve finansal ürünler, nakit dahil, dijitalleşerek başka şekillere dönüşebilir. Fintekler burada “yıkıcı” değil tam tersine “yapıcı” olacaklar.

“FİNTEKLERİN MİSYONU, FİNANSAL HİZMETLERİ DEMOKRATİKLEŞTİRMEKTİR”

Ömer SUNER / Ozan Elektronik Para CEO’su

Türkiye’deki ilk finteklerden birinin temellerini atan ekiplerinden olarak bizim hiçbir zaman bu şekilde yola çıkmadığımızı belirtmemiz gerekiyor. Finteklerin çıkış amacının bankacılık hizmetlerini kökten bitirmek ya da yok etmek değil, tam aksine bu hizmetleri çeşitlendirip farklılaştırarak toplumun her kesimine daha kolay, daha hesaplı ve daha erişilebilir hale getirmek olduğunu söylemek, daha doğru olacaktır. Bu perspektifle şunu da rahatlıkla belirtebiliriz; finteklerin misyonu, finansal hizmetleri demokratikleştirmektir. Fintek markaları ilk çıkıştaki bu bakış açısından da hiç sapmadılar, halen aynı bakış açısıyla bankacılığın sunduğu finansal hizmetlerin gelişimine farklı alanlarda devam ediyorlar.

“FİNANSAL SİSTEMİN YERLEŞİK OYUNCULARIYLA İŞ BİRLİĞİ BİR GEREKLİLİK”

Ufuk BİLGETEKİN / Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) Yönetim Kurulu Başkanı

Fintek ekosisteminin sürdürülebilirliği için mali güç ve kurumsallığın önemi yadsınamaz bir gerçek. Diğer taraftan, finteklerin birbirleriyle olduğu kadar finansal sistemin yerleşik oyuncularıyla da iş birliklerine imza atmaları da bir gereklilik. Bu noktada özellikle açık bankacılık ve servis bankacılığı modeli doğrultusunda geliştirilecek yeni ürün ve hizmetlerin fintek şirketlerinin önünü daha da açacaktır. Bir yandan finansal sistemin yerleşik oyuncularıyla aramızdaki etkin rekabeti korurken, bir yandan da finansal sistemin yerleşik oyuncularının tecrübeleri ile fintek şirketlerinin esnekliği ve inovasyon yeteneğinin bir araya getirildiği güçlü iş birliklerini önemsiyoruz. Neticede etkin rekabetin beraberinde getirdiği yeni ürün ve hizmet çeşitliliğinin tüketicilere sunulacak hizmetin kalitesini de doğrudan artıracağına inanıyoruz. Halihazırda büyük iş birliklerine de imza atılıyor. İlerleyen süreçte, değişen mevzuatların gelişen teknolojiyi destekleyici şekilde düzenlenmesiyle birlikte finansal sistemin rekabet ortamıyla taçlanarak tüketici yararına güçleneceğini düşünüyoruz.

PARA BİLİŞİM/ ÜRÜN DİRİER

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.