“Öğrenmek sonu gelmeyen bir yolculuk”

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TÜLİN ÇAKMAK/PSM DERGİSİ

Aynı zamanda YASAD, KAGİDER ve Teknolojide Kadın Derneği’nin yönetiminde yer alan Taşkaya, kendi işini kurmak isteyen kadınlara şöyle sesleniyor: “Sorumluluk almaktan, mücadele etmekten asla vazgeçmeyin. Bilgi çağının en güzel yanı her türlü bilgiye her an ulaşabilmek.”
Mine Taşkaya’nın başarılarla dolu zirve yolculuğunun sizlere de ilham olacağına inanıyorum…

Önce kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Girişimci olma kararınızı ve GTech’in doğuşunu anlatır mısınız?
ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra profesyonel hayatıma bir startup girişiminde yazılım mühendisi olarak başladım. Ardından büyük sistem entegratöründe yine yazılım mühendisi olarak çalıştım. Sonrasında IBM Türkiye’ye geçerek iş zekâsı çözümlerinden sorumlu satış yöneticisi oldum. Burada dünyada da çok yeni olan ve henüz Türkiye’de bilinmeyen iş zekâsı ve veri analitiği çözümlerinin karar alma süreçlerinde önemli değerler yaratacağını gördüm. Bu alana yatırım yapmanın bir fırsat olacağını öngörerek 2000 yılında kendi işimi kurmaya karar verdim ve dünyada bu konuda en iyi ilk 3 üründen biri olan Brio’nun distribütörlüğünü alarak IBM’den ayrıldım.
24 yıl önce kurduğum GTech ile çok kısa sürede başta Türkiye’nin önde gelen bankaları olmak üzere farklı sektörde faaliyet gösteren büyük ölçekli kurumlara hizmet vermeye başladık. Yolculuğumuzun ilk dönemlerinde danışman rolündeyken Ar-Ge yatırımları yaparak kendi ürün ve çözümlerimizi geliştirmeye başladık. Uzun süredir hem yurt içi hem de yurt dışında farklı sektördeki müşterilerimize hizmet veriyoruz. GTech ürünlerinin yanı sıra dünya lideri teknoloji firmalarına ait çözümlerin de müşterilerimizin ihtiyacına göre özelleştirilmiş şekilde uygulanmasına olanak sağlıyoruz. Bugün sektörün lider şirketlerinden biri olarak hem finansal teknolojiler hem de analitik alanında ekosistemimize değer katarak büyümeye devam ediyoruz.

2024 hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2023 yılını yurt dışı gelirimizi yüzde 126 artırarak kapattık. Türkiye pazarında ise son 4 yılda ana bankacılık teknolojisi alanındaki satışların yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştirerek ekip olarak bu alandaki en önemli oyuncu olduğumuzu gösterdik ve ürün gelirinde yüzde 257 büyüdük. Bu büyümenin arkasındaki itici gücümüz ise finansal teknolojiler ve veri analitiği ürünlerimize yaptığımız Ar-Ge yatırımlarımızdı. 2023 yılının sonunda T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Bilişimin Yıldızları” programına kabul edilerek Türkiye bilişim sektöründeki en iyi 25 teknoloji şirketi arasında yer almanın gururunu yaşadık. 10’dan fazla ülkeye yaptığımız yazılım ihracatını daha da artırarak, “Bilişimin Yıldızları” programının desteğiyle global yolculuğumuza yeni ülkeler eklemeye devam edeceğiz.
2024 yılında yurt dışı büyümemizi sürdürmeye kararlıyız. Şubat ayında Bakü ofisimizi açtık ve Azerbaycan’ın yanı sıra diğer Türk Cumhuriyetleri’ne de oradan hizmet vermeye başladık. Doğu Afrika’da da ürünlerimiz için büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Bu bölgede güçlü ortaklarla iş birlikleri yaparak ürünlerimizi hızlı ve yerel destekle müşterilere ulaştıracağız. Ek olarak Türkiye’de ana bankacılık ürünümüzle yakaladığımız büyümeyi ve pazar payını artırmaya devam ederken, bu başarıların benzerini yurt dışında hedeflediğimiz pazarlara taşımak istiyoruz.

Dijital çağla birlikte verinin işlenmesi ve bankacılık teknolojileri hızla değişiyor. Ekosisteminin ülkemizdeki gelişimini ve kadının bu sektördeki yerini bize değerlendirir misiniz?
Dijital çağ, bankacılık sektöründe müşteri deneyiminden operasyonel süreçlere kadar birçok alanı kökten değiştirdi. Mobil bankacılık uygulamaları, çevrimiçi ödemeler, dijital cüzdanlar ve yapay zekâ tabanlı müşteri hizmetleri gibi yenilikler, bankaların daha etkili ve verimli hizmet sunmalarına olanak sağlıyor. Aynı zamanda, veri analitiği ve büyük veri işleme yöntemleri, risk yönetimi ve kredi değerlendirmesi gibi kritik işlevlerde de büyük bir rol oynuyor.
Türkiye özeline baktığımızda bankacılık ekosistemi dünya genelinden oldukça ileride diyebiliriz. Güçlü bankacılık yapısı teknolojik yeniliklere hızla adapte oluyor. Son birkaç yılda sayıları artan FinTek şirketleri, ödeme sistemleri ve dijital cüzdanlar sektöre yeni bir soluk ve beraberinde yeni fırsatlar getirdi. Son bir iki yılda FinTek sektörünün güçlenmesi ve bankaların dijitalleşmesi için önemli adımların atıldığına tanık olduk. Bu yeni yasal düzenlemeler, kullanıcı deneyimlerini geliştirmek için yenilikçi ürünlerin ortaya çıkmasına da imkân tanıdı. Tüm bu gelişmelere baktığımızda ülkemizdeki FinTek ekosisteminin daha da gelişeceğini ve yabancı yatırımcıların ülkemize yöneleceğini düşünüyorum.
Biz de GTech olarak uzun yıllara dayalı bilgi birikimimiz ve alanında uzmanlaşmış ekibimizle bankaların ve FinTek’lerin bu dönüşüm yolculuklarında ihtiyaçlarına yönelik çözümlerimizle onlara rehberlik ediyor, ana bankacılık, açık bankacılık, dijital bankacılık, API, tüketici finansmanı, yasal raporlama ve analitik çözümlerimizle ekosistemin ihtiyaçlarını uçtan uca karşılıyoruz.
Dijital çağın ivmesinin her geçen gün katlanarak arttığı bu dönemde ekosistemimizdeki kadın liderlerin sayısının yurt dışındaki şirketlere göre daha yüksek olması gurur verici. Bu konuda dünyaya örnek olduğumuzu söyleyebilirim. Kadınların çok yönlü düşünme yeteneğinin sektörde ayrıt edici bir özellik olduğunu düşünüyorum. Kadınlar yalnızca işin teknik tarafını değil, müşteriye ve ekibe olan etkisini de etraflıca analiz edebiliyor. Özellikle ekip içi duygu durumundan müşteriyle iletişim süreçlerine kadar pek çok sürece hassasiyetle yaklaşıyor. Bu durumda teknoloji alanında da başarılı kadın liderlerin ve girişimcilerin çıkmasına imkan tanıyor. Bunu daha da artırmak için kadınları teşvik etmeli ve onlara bu alanlarda daha fazla fırsat vermeliyiz.

Başarılı bir lider olarak, iş hayatında size bu başarıyı kazandıran etkenler neler oldu?
“Ne yapıyorsan yap elinden gelenin en iyisini yap” mottosunun hayatımı çok doğru şekilde yönlendirdiğini düşünüyorum. Hayal etmenin gücüne ve zorlu koşullarda bile çözüme odaklanarak hayallerimizin peşinden gitmemizin bize yarattığı olumlu katkıya inanıyorum. Elbette bu yolculukta yılmadan ilerleme iradesi ve değişime çabuk adapte olmak çok değerli.
Her zaman en iyisini yapma odağımın, sürekli öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye olan bağlılığımın olumlu katkıları oldu. Çünkü iş dünyası sürekli değişiyor ve bu değişikliklere ayak uydurabilmek için sürekli öğrenmek gerekiyor. Profesyonel hayatımda eski yöneticilerimden, kendi işimi kurduktan sonra iş ortaklarımdan, müşterilerimden çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Yani benim için öğrenmenin yaşı yok diyebilirim. Ne kadar tecrübeli olduğunuzu düşünseniz de her zaman öğreneceğiniz, keşfedeceğiniz yeni gelişmeler oluyor. Çünkü öğrenmek sonu gelmeyen bir yolculuk…

Dünyada kadın girişimcilerin başarı oranı erkeklere göre iki katı fazla, fakat sayısı çok az. Bu sayıyı artırmak için sizce neler yapılabilir?
Ülkemizde kadın girişimciliğine yönelik gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşlarının hayata geçirdiği pek çok başarılı çalışma var. Bu çalışmalar içerisinde hibe fonları, mentorluk, network desteklerinin yanı sıra bütçe yönetimi, pazarlama, dijitalleşme gibi pek çok konu başlığında eğitim fırsatları sunuluyor. Bunlarla birlikte Türkiye’den dünyaya açılan çok fazla ilham alınacak girişimcilik öykümüz var. YASAD Yönetim Kurulu Üyesi, Kadın Girişimcileri Derneği (KAGİDER) ve Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) üyesi bir girişimci kadın olarak bu destek programlarının içinde yer almaya özen gösteriyor, deneyimlerimi kadın girişimcilerle paylaşmaktan çok mutlu oluyorum.

Sizden ilham alacak kadın girişimci adaylarına ilk tavsiyeniz ne olur?
Öncelikle belirtmem gerekir ki girişimcilik başlı başına zor bir yolculuk. Bu yolculukta yardım istemekten çekinmemeyi öneriyorum. Her şeyi tek başına yapamayabilirler, bu çok doğal. Tutkularına ve güçlü yönlerine odaklanmalarının iş fikirlerini hayata geçirirken büyük bir avantaj sağlayacağına inanıyorum.
Sorumluluk almaktan, mücadele etmekten asla vazgeçmemeleri gerekiyor. Bilgi çağının en güzel yanı her türlü bilgiye her an ulaşabilmek. Bu açıdan sürekli öğrenmeye açık olmaları, yenilikleri takip etmeleri ve yetkinliklerini geliştirmeye odaklanmaları onları bir adım öteye taşıyacaktır. Ve elbette her daim kendilerine güvenmeleri gerekiyor. Kadınlar olarak, istediğimiz zaman tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz; engeller bizim için sadece rüzgârın savurduğu yapraklardır.

Yoğun iş temponuz arasında, iş ve özel hayat dengesini nasıl sağlıyorsunuz, bize hobilerinizden bahseder misiniz?
Hayat her daim gelişmeyi, değişmeyi ve şartlara ayak uydurarak evirilmeyi beraberinde getiriyor. Hayatın getirdiklerini heyecanla karşılamak en büyük özelliklerimden biri. Yaşamımın odağında tek bir şey yok; ailem, işim, sportif kimliğim hepsi çeşitlilikle harmanlanıp beni oluşturuyor. Hobilerime vakit ayırabilmek öz benliğime hediye gibi. Özellikle denizle ilgili spor faaliyetlerini çok seviyor ve vakit ayırıyorum.
Spor dışında şiir yazmak, sevdiklerimle bir araya gelerek onlara özel yemek yapmak deşarj olup hayattan zevk almamı sağlıyor. Bu çeşitliliğe sahip olduğunuzda iş ve özel hayat dengesini kurmakta güçlük çekmiyorsunuz. Bu dengenin yanına biraz da kişisel özelliklerinizi kattığınızda başarı kaçınılmaz oluyor. Farklı deneyimler yaşamaktan keyif alan, yenilikçi ve durmadan öğrenen bir yapıya sahibim. Bu da yaşamımın her alanında beni besliyor.