DOLAR

32,3807$% -0.19

EURO

34,7295% -0.06

STERLİN

40,6195£% 0.11

GRAM ALTIN

2.427,68%-0,44

ÇEYREK ALTIN

3.951,00%-2,40

BİTCOİN

฿%

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI BULUTLU 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Pimco’dan bütçe savurganlığı uyarısı

Pimco uzun vadeli tahvil tutan yatırımcıların ek prim talep etmesinin finansal piyasalarda ciddi sonuçları olabileceğini söyledi

Dünyanın en büyük tahvil fonlarından Pacific Investment Management Co’ya göre ABD’deki “bütçe savurganlığı” tahvil piyasalarında 1980’lerde görülen yüksek ek getiri talebinin yeniden canlanmasına sebep olabilir.

Pimco CIO’su Marc Seidner’a göre kalıcı enflasyon ve bozulan bütçe tahminleri uzun vadeli tahviller için 40 yıldır izlenen ek prim talebinde düşüş trendini tersine çevirebilir.

Seidner, yayımladığı makalede “Yatırımcıların uzun vadeli tutmak için daha yüksek prim istediği bir ‘geleceğe dönüş’ senaryosu yaşarsak ne olur?” sorusunu sordu.

Seidner “Eğer uzun vadeli tahviller için istenen ek prim 1990’lar sonu ve 2000’lerde olduğu gibi 200 baz puanlara çıkarsa bu finansal piyasalar için dönüm noktası olabilir. Bu durumda sadece tahvil piyasaları etkilenmez. Hisse, gayrimenkul ve birçok diğer varlık da etkilenebilir” dedi.

Seidner’in bahsettiği ek prim, yatırımcıların kısa vadeli menkul kıymetleri vadesi doldukça çevirmek yerine uzun vadeli tahvil tutma karşılığı talep ettiği ek getiri olarak tanımlanıyor.

New York Fed’in geliştirdiği modele göre 2008 krizi sonrası dönemde 10 yıllıklar için istenen ek prim ciddi bir sürede de negatif seviyede kaldı ve bugün de hafif negatif seyrini sürdürüyor.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.