DOLAR

32,3154$% 0.1

EURO

35,0185% -0.06

STERLİN

40,7523£% 0.09

GRAM ALTIN

2.447,03%0,05

ÇEYREK ALTIN

3.972,00%-0,05

BİTCOİN

฿%

İmsak Vakti a 04:00
İstanbul KAPALI 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

“Ayakta kalmak isteyen bankalar, hızla gömülü servis modeline geçmeli”

Birkaç yıl içinde 200 milyar dolarlık hacme ulaşması beklenen gömülü finans uygulamaları, bankaların kabuklarını kırması için bir fırsat olarak görülüyor. KOBIL Kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, “Ben bu yeni iş modeline gömülü finans değil gömülü servisler diyorum. Bunun arkasında da iki temel konu var. Biri dijital kimlik ve veri güvenliği, diğeri de müşteri deneyimi. Geleneksel bankacılığın dönüşümü teknolojiyle olacak. Hatta iddiam şu ki bankalar gelecekte birer teknoloji şirketi olacak. Teknoloji şirketi olamayanlar sektörden silinecek. Dolayısıyla teknoloji şirketi gibi hareket ederek müşterilerine yeni ürün ve servisleri hızlı ve entegre biçimde sundukları sürece ayakta kalabilecekler” diyor...

PSM DERGİSİ

KOBIL kurulduğu 1986 yılından bu yana, bilgi güvenliği odaklı bir iş anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Her türlü teknolojinin temelinde veri ve dijital kimlik güvenliği, müşteri deneyimi olduğunu belirten KOBIL Kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, “Sunduğumuz teknolojiyle dünyanın her yerinde devletlerden merkez bankalarına, belediyelerden şirketlere kadar çok geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz” diyor.

KOBIL, bugün başta finans, kamu, sağlık ve sigorta kurumları olmak üzere tüm dünyada 100 milyonun üzerinde kullanıcının dijital kimlik, güvenli imzalama, online ödeme ve dijital kimlik doğrulama gibi pek çok konuda güvenliğini sağlıyor. Şirket son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte geliştirdiği “İstanbul Senin” SuperApp projesiyle belediyecilikte yepyeni bir vizyon ve modern şehircilik çözümü sunarak dikkatleri çekmişti.

“Teknoloji sektöründe trendleri takip eden değil, belirleyen bir şirketiz” diyen İsmet Koyun, finans ve teknolojinin iç içe geçtiği bir dönemde dinamiklerin de değiştiğine dikkat çekiyor: “Günümüzde müşteriler, en üst seviyede kişiselleştirilmiş deneyimleri tercih ediyor. Accenture tarafından yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 91’i, kişiselleştirilmiş deneyimler sunan markalara daha olumlu bakıyor. Dünya böyle bir yoldayken bankalar ‘ben işimi bildiğim gibi yapmaya devam edeceğim’ diyemez. Geleneksel iş yapış biçimlerinin dışına çıkmaları, müşteriyi merkeze almaları ve en önemlisi de artık bir teknoloji şirketi gibi çalışmaları gerekiyor.”

İsmet Koyun’a göre, dünya genelinde iş yapış biçimleri “ben” değil “biz” odaklı bir sistem ekseninde dönüşüyor, kapalı sistemlerden açık sistemlere doğru evriliyor. Geleceğin ekonomisi “platform ve ekosistem teknolojisi” üzerinde yükselecek. Geleceğin kazananları da kendi platformuna sahip olan ve bunu diğer ekosistemlere başarılı şekilde entegre eden şirketler olacak.

“Müşterilerinizin hayatının merkezinde olmalısınız”
İsmet Koyun, bu noktada bir anısını da şöyle anlatıyor: “2012 yılında Deutsche Bank ile toplantıdaydım. Bankaların bugün geleceği noktayı anlattım. Aslında o dönem bazı Türk bankalarına da anlatmıştım. ‘Değişmek zorundasınız, çünkü zaman değişiyor. Değişmezseniz Google, Apple, Amazon müşterilerinizi alacak’ dedim. O zaman bana inanmadılar ama bugün geldiğimiz nokta ortada. Çünkü o dönemde insanlar inovasyonu ABD’den bekliyordu. Bunları ben değil de bir Amerikalı söyleseydi algı daha farklı olabilirdi. Ancak bugün Almanya da Türkiye de bu konuda ciddi bir yol aldı.”

İsmet Koyun, bankaların gelecekte de büyüklüklerini korumayı bırakın ayakta kalabilmeleri için kabuklarını kırmalarını, gelenekselliği bırakıp teknoloji odaklı olmaları gerektiğini düşünüyor. “Bunun için ilk adım da geleneksel bankacılık servislerinin dönüşümünü tüm dijital kanallarda başarıyla hayata geçirebilmek” diyor ve şöyle ekliyor:

“Bankalar için ikinci önemli adım da müşterilerinin hayatının merkezinde olmaları, yaşamın bütününe yönelik servisleri sunacak platformlara dönüşebilmeleri. Her bankanın kendi ekosistemini kurduğu, müşterinin ihtiyaç duyduğu her şeyi hızlı, kolay ve güvenli olarak sunabildiği bir hizmet anlayışına geçmesi gerekiyor. Bankalar ekosistemleriyle potansiyellerini kullanabilecekler, gömülü servisler gibi yeni iş modelleriyle güçlenecekler ve ancak bu sayede gelecekte de ayakta kalabilecekler.”

Gömülü finanstan gömülü servislere: Dönüşüme bütüncül bir bakış
Gömülü finans olarak adlandırılan iş modelleri sayesinde bankalar, finansal hizmetlerini finansal olmayan işletmelerin özellikle dijital kanallarında onların ürün ve hizmetlerine entegre ederek başarabiliyor. İsmet Koyun, gömülü finans yaklaşımının gömülü servislere evrildiği bir dijital dünyayı tarifliyor. Gömülü servislere dair de otel rezervasyonu örneğini paylaşıyor:

“Bir kişi otel rezervasyonu yaptırırken, konaklamanın yanı sıra ulaşım (uçak, otobüs, araç kiralama vb), seyahat sağlık sigortası ve benzeri konularda birçok hizmet bütünleşik şekilde bir arada sunulabilecek. Yani bir ürün veya hizmetin etrafında, o ürün veya hizmetle ilişkili farklı servisler oluşacak, gömülü finans da gömülü hizmetlerin içinde yerini alacak.”

İsmet Koyun, birkaç yıl içinde 200 milyar doları aşacak büyüklüğe gelmesi beklenen gömülü servisler pazarından pay alabilmenin, tüm ekosistemi içine alan ve eksiksiz dijital kimlik ve veri güvenliğinin yanı sıra mükemmel bir müşteri deneyim sunmaya imkan sağlayan bir teknolojik atılımla mümkün olacağına inanıyor.

Bankaların birer teknoloji şirketine dönüşmemesi durumunda işlerinin “çok zor” olduğunu düşünen İsmet Koyun’un bir uyarısı da var: “Her işi kendileri yapmaya çalışmamalılar. Bankaların teknoloji şirketi olarak yapmaları gereken, temel işleri olmayan konularda dış kaynak kullanmak. ‘Kendi işimi daha nasıl büyütebilirim, işimin etrafında başka işler yapabilirim, sadece kredi satma değil nasıl hizmet sunabilirim, iş ortaklarımı nasıl birbiriyle birleştiririm’ gibi konulara kafa yormaları gerekiyor. ‘Kullandığım tüm teknolojiyi ben üreteyim’ yaklaşımı ve ısrarı, onları ana işlerinden uzaklaştırır. Çünkü bir banka ne kadar kaynak ayırırsa ayırsın, örneğin güvenlik konusunda ana odağı bu olan bizim gibi şirketler kadar başarılı olamaz. İnat edersen hem zaman, hem para hem de müşteri kaybedersin.”

İsmet Koyun’a göre, tüm bu süreçte bankaların stratejik konumlanmaları, FinTek’lerin geleceğini de belirleyecek: “Sürekli dış kaynaklardan beslenerek büyüme yolunu izleyen FinTek’ler için bankaların sınırsız kaynaklarıyla mücadele edebilmek uzun vadede çok zor gözüküyor. Bu nedenle her alanda stratejik iş birlikleri gerekiyor.”

KOBIL, düzenlemelerle uyumlu, 14 basamaklı ve patentli güvenlik altyapısı sunuyor
İsmet Koyun, KOBIL’in bankaların teknolojik atılım yapmalarını sağlayan; geleneksel bankacılık dönüşümünden kendi ekosistemlerini yarattıkları ve yeni iş modellerini hayata geçirdikleri yolculuklarında rekabette ayakta kalmalarını sağlayacak güvenli ve eksiksiz bir teknoloji sunduğunu vurguluyor. Bu platformu “Güvenlik ve deneyimi bir arada sağlayan pek çok modülüyle kendi alanında ilk ve tek yapı” olarak tanımlayan İsmet Koyun, sözlerini şöyle sürdürüyor: “14 basamaklı ve patentli güvenlik yapısını, tüm dünya üzerindeki düzenlemelerle uyumlu olacak şekilde tasarladık. Sürekli gelişen bu yapı sayesinde bankalar, finans dışındaki sektörlerle iş birlikteliklerinde düzenlemelerin getirdiği tüm yükümlülükleri de sorunsuz bir şekilde yerine getirebiliyor.”

KOBIL’in tüm dünyada önde gelen pek çok düzenlemeye tam uyum sağladığını belirten İsmet Koyun, yeni düzenlemelerin müşteri güvenliğini üst düzeye çıkarmasının yanı sıra fırsatları da beraberinde getirdiğini düşünüyor. Özellikle son dönemde kullanım sıklığı gittikçe artan uzaktan müşteri edinimi, servis bankacılığı gibi uygulamalarla güvenlik sorununun çok daha önemli hale geldiğini belirterek, düzenlemelerin bu noktada önemli açıkları kapatmaya odaklandığını vurguluyor.

“Yeni regülasyonlar için de aynı hizmeti vereceğiz”
Bankacılık sektöründeki teknolojik dönüşümün hızla devam ettiğini hatırlatan İsmet Koyun, bu doğrultuda regülasyonların da daha çok gündeme geldiğini düşünüyor: “Her regülasyon, başta bankalar olmak üzere finans kurumları için zorlu bir süreci de beraberinde getiriyor. Artık yönetmeliklerin uygulamaya girme süreleri de kısaldığı için, bankalar tüm altyapılarını büyük bir hızla ve hatasız bir şekilde düzenlemek zorunda kalıyor. Bu da hem insan kaynağı sorunu hem de ciddi bir maliyet yaratıyor.”

İsmet Koyun, bu noktada KOBIL’in 360 derece hizmet vizyonu doğrultusunda müşterilerine sunduğu değeri şöyle anlatıyor:

“Halihazırda müşterimiz olan bankalar, yeni genelge ve bundan sonra çıkarılacak tüm regülasyonlara herhangi bir işlem ya da değişiklik yapmalarına gerek kalmadan, bugünden hazır olacaklar. Çünkü biz tüm sistemimizi Avrupa’da dört tane laboratuvara 3 ayda bir denetletiyoruz. Bu denetimler sonucunda aldığımız güvence raporuyla müşterilerimizin mevzuata uyum konusundaki tüm sorunlarını çözüyoruz. Bu hizmeti dünyada veren birkaç şirketten biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

“AYAKTA KALMAK İÇİN YURT DIŞINA AÇILIN, BEYİN GÜCÜNÜZÜ KAPTIRMAYIN”
İsmet Koyun, dünya çapında büyük bir teknoloji açığı olduğuna, bu yüzden de çok ciddi yatırımlar yapıldığına işaret ediyor. Türkiye’deki şirketlerin de bu potansiyeli değerlendirmesi gerektiğini düşünen İsmet Koyun, insan gücü ve finansman ihtiyacına da vurgu yaparak genç meslektaşlarına şu öneride bulunuyor:

“Türkiye’de müthiş bir beyin gücü var ama bu insanları yurt dışına kaptırıyoruz. Oysa bu insanlar yurt içinde çalışabilir, kendi şirketlerini kurabilirler. Türk FinTek’leri yaptıkları işleri yurt dışına ihraç edebilmeli. Bunu yapmadığınız müddetçe çalışanlarınızı korumakta ve memnun etmekte zorlanabilirsiniz. O zaman da en iyi elemanlarınız ya yurt dışına gider ya yurt dışı için çalışır.”

1 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

1 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.