DOLAR

32,9949$% -0.11

EURO

35,8195% -0.26

STERLİN

42,5549£% -0.22

GRAM ALTIN

2.528,01%0,83

ÇEYREK ALTIN

4.147,00%0,21

BİTCOİN

฿%

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 27°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Banka karlarında düşüş!

Vakıfbank ( http://www.vakifbank.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Analiz Raporu:
“Bankacılık Sektörü – 2014 II.Çeyrek Türk bankacılık sektörü 2014 yılının ikinci çeyreğinde %1.8 büyüdü. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2014 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda %19.8 artarak 1 trilyon 830 milyar TL’ye yükseldi.

. Kredilerin yıllık artış hızında yavaşlama yaşanmakla birlikte, kredilerin toplam aktifler içindeki payı 2014 yılının ikinci çeyreğinde tarihi yüksek seviyeye ulaştı.

. 2014 yılının ikinci çeyreğinde, takipteki ticari kredilerin azalmasının etkisiyle, takipteki alacakların yıllık artış hızı da geriledi.

. Menkul değerler portföyünün yıllık artış hızında, faizlerdeki düşüşün de etkisiyle 2014 yılının ikinci çeyreğinde düşüş yaşandı.

. 2014 yılının ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %16.4 artarak 975.1 milyar TL’ye ulaşan mevduat aynı zamanda pasiflerin %53.3’ünü oluşturdu.

. Toplam pasifin %35’ini oluşturan ve sektörün fonlama maliyeti açısından alternatif fon kaynağı konumunda olan mevduat dışı kaynaklar ikinci çeyrekte 640.58 milyar TL’ye ulaştı.

. Özkaynaklar, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %16.1, geçen yılsonuna göre ise %10.8 artarak 214.6 milyar TL düzeyine ulaştı.

. Bankacılık sektörü dönem net karı, 2014 yılı ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %8.4 azalarak 12.5 milyar TL olarak gerçekleşti. 2013 yılı Ağustos ayından itibaren yavaşlayan ve ilk çeyrekte %17.3 azalan dönem net karı yılın ikinci çeyreğinde toparlanma eğilimi sergiledi.

. Net faiz marjı Haziran ayında %3.81 olarak gerçekleşti. Faiz oranlarındaki artışın etkisiyle toplam faiz getiren aktiflerin artış hızındaki yavaşlama, net faiz marjının 2014 yılının ilk yarısında yatay bir görünüm çizmesine neden oldu.

Bankacılık Sektörü Bilançosu Değişim (%) (milyar TL) 2013 II (1) 2013 IV (2) 2014 I (3) 2014 II (4) (4-1) (4-2) (4-3)

Bankacılık Sektörü Bilançosu

1. Aktifler

Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2014 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %19.81 oranında artarak 1 trilyon 830 milyar TL’ye yükseldi. Sektörün en büyük plasman kalemi olan kredilerin toplam aktifler içindeki payı, 2014 yılının ikinci çeyreğinde tarihinin en yüksek seviyesi olan %61.7’ye ulaştı. İkinci çeyrekte yıllık bazda %22 oranında artan krediler, 1 trilyon 124 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Alınan önlemler sonucu kredilerin yıllık artış hızındaki yavaşlamanın ikinci çeyrekte de devam ettiğini görüyoruz. Yılın ilk çeyreğinde %29.9 olan kredilerin yıllık artış hızı, ikinci çeyrekte %22’ye geriledi. Bununla birlikte, TCMB’nin Mayıs ayında politika faiz oranında indirime gitmesi ve Haziran ayında da faiz indirimlerine devam etmesi sonucu, kredilerin yıllık artış hızındaki azalış miktarının düşmeye başladığı görülüyor. TCMB’nin Haziran ayının ardından, Temmuz’da da faiz indirimlerine devam ettiği ve faiz indirimlerinin kredi faiz oranlarına yansıdığı göz önünde bulundurulduğunda, kredilerin yıllık artış hızındaki yavaşlamanın Temmuz ayında da devam edeceği söylenebilir.

Tüketici kredilerinin artış hızının yavaşlatılmasına ve bireysel kredi kartı kullanımının azaltılmasına yönelik alınan önlemler sonucu, bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı 2014 yılının ikinci çeyreğinde de azalmaya devam ederek %30 oranı ile 2005 yılının son çeyreğinden bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti. Ayrıca bireysel kredilerin yıllık artış hızındaki yavaşlama da devam etti ve %11.6 ile 2009 yılının sonundan bu yana görülen en düşük artışı yaşadı. Bireysel kredilerin yıllık artış hızındaki yavaşlamada, bireysel kredi kartlarının yıllık artış hızının düşmesinin belirleyici olduğunu görüyoruz. 2013 yılının ikinci çeyreğinde bireysel kredi kartlarının yıllık artış hızı %24 seviyesindeyken, bu yılın ikinci çeyreğinde söz konusu oran ilk defa negatif gerçekleşerek -%3.1 oldu.

Sektörün tahsili gecikmiş alacakları (TGA), 2014 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %21.3 oranında artarak 31.7 milyar TL oldu. İlk çeyreğin ardından ikinci çeyrekte de TGA’nın yıllık artış hızındaki yavaşlama devam etti. TGA’nın yıllık artış hızının yavaşlamasında, takipteki kredilerin %65’ini oluşturan takipteki ticari kredilerin yıllık artış hızındaki yavaşlamanın etkili olduğunu görüyoruz. Yılın ikinci çeyreğinde hem TGA’daki azalışın hem de kredilerdeki azalışın etkisiyle kredilerin takibe dönüşüm oranında da azalma yaşandı. Böylece kredilerin takibe dönüşüm oranı bir önceki çeyreğe göre 7 baz puanlık düşüşle %2.74 seviyesine geriledi.

Menkul değerler portföyü (MDP) 2014 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda %6.2 oranında artarak 291.3 milyar TL’ye yükseldi. 2013 yılının ilk çeyreğinden bu yana MDP’nin yıllık artış hızında artış yaşanıyordu. 2014 yılının ikinci çeyreğinde ise MDP’nin yıllık artış hızının bir önceki çeyreğe göre düştüğünü görüyoruz. MDP’deki azalışla birlikte, MDP’nin toplam aktifler içindeki payı da BDDK tarafından sektör verilerinin açıklanmaya başlandığı 2002 yılının Aralık ayından bu yana en düşük seviyesi olan %15.9’a geriledi. MDP’nin yıllık artış hızındaki yavaşlamada ve toplam aktifler içindeki payının azalmasında, faizlerin gerilemesi ve piyasa faizlerindeki düşüşle birlikte kredilerdeki artış etkili oluyor.

2. Pasifler

2014 yılının ikinci çeyreğinde bankacılık sektörü fon kaynaklarının %53.3’ünü mevduat oluştururken, %34.9’unu mevduat dışı kaynaklar, %11.8’ini ise özkaynaklar oluşturdu.

2014 yılının ilk çeyreğini 959.4 milyar TL seviyesinde tamamlayan mevduat 2. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %16.4 artarak 975.1 milyar TL’ye ulaştı. Geçmiş yıllar itibarıyla bakıldığında ise mevduatın ikinci çeyrekteki değişim hızının, %9.0 olan 2012 yılı seviyesine göre arttığı ancak geçen yıla göre fazla değişim göstermediği görülüyor. Toplam mevduatın %37.1’ini oluşturan YP mevduatın, geçen yılın aynı döneminde %9.7 artarken, 2014 yılının ikinci çeyreğinde %32 artış göstermesi tasarruf sahiplerinin döviz kurunda görülen yukarı yönlü hareketin etkisiyle tercih yaptığını gösteriyor. Diğer yandan mevduatın %62.8’ini oluşturan TP cinsi mevduat ise ikinci çeyrekte YP cinsi mevduattaki gözle görülür artışın da etkisiyle %20.2’den %8.8’e sert bir gerileme gösterdi.

Haftalık veriler itibarıyla mevduatın ağırlıklı ortalama faiz oranına baktığımızda, TL üzerinden açılan mevduat faiz oranının TCMB’nin aldığı faiz kararı doğrultusunda hareket ettiğini görüyoruz. İlk çeyrekte TCMB’nin faiz artırım kararı almasının ardından mevduat faizleri Nisan ayının ilk haftası %10.73’e kadar yükseldi. Gördüğü bu seviyenin ardından ise Nisan ayında TCMB’nin yaptığı sembolik faiz indiriminden sonra düşmeye başlayan mevduat faiz oranları, Mayıs ayında gelen politika faiz indiriminin ardından ölçülü faiz indirimlerinin devam etmesiyle birlikte %8.4 seviyesine kadar geriledi. Mevduatın ağırlıklı ortalama faiz oranında görülen bu gerileme bankacılık sektörünün fonlama maliyeti açısından olumlu bir tablo çiziyor.

Vade türleri itibarıyla toplam mevduat içindeki ağırlığı bakımından ilk sırayı yine 1-3 ay arası vadeli mevduat alırken, bu sırayı vadesiz mevduat takip ediyor. Çeyreklik bazda değişim hızlarında ise toplam mevduat içindeki payı %6 olan 3-6 ay arası mevduatın artış hızı dikkat çekiyor. Buna göre, 1. çeyrekte %8.4 azalış gösteren 3-6 ay arası vadeli mevduat 2. çeyrekte %23’lük sert bir artış gösterdi. 1-3 ay arası vadeli mevduat türünün değişim hızı
2. çeyrekte ilk çeyreğe göre %2.8 yavaşlarken  vadesiz mevduat türünde ise %8.3 artış yaşandığı görülüyor. Mevduat türlerinin değişim hızı skalasına bakıldığında sektörün kısa vadeli mevduattan orta ve uzun vadeli mevduata doğru kaymasının gerekliliği bir kez daha görülüyor.

Bankacılık sektörünün pasifleri içindeki ağırlığı bakımından mevduattan sonra ikinci sırada yer alan mevduat dışı kaynakların ortalama artış hızı ikinci çeyrekte 2012 Mart ayından bu yana ilk defa negatif gerçekleşti. Mevduat dışı kaynaklar yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %26.8 artarak 640.58 milyar TL seviyesine ulaştı. Pasifler içindeki payı geçen çeyreğe göre sınırlı bir azalış gösteren mevduat dışı kaynaklar kaleminin çeyreklik değişiminde Nisan ayından bu yana gözle görülür bir düşüş yaşandı. Mevduat faizlerinin düşüşü fonlama maliyetini azalttığı için sektörün mevduat dışı kaynaklara gereksinimini de azalttı. Mevduat dışı kaynaklara alt kalemler itibarıyla bakıldığında ise geçen yılın aynı dönemine göre %129.6 artış gösteren para piyasalarına borçlar kalemi dikkat çekerken ayrıca söz konusu kalemdeki bu değişim sektörün piyasa gelişimine göre aksiyon aldığını gösteriyor. Repo işlemlerinden sağlanan fonlar geçen çeyreğe göre %9.7’lik gerileme gösterse de, geçen yılın aynı dönemine göre ise %8.1 artarak 126.1 milyar TL oldu. Uluslararası krediler olarak bilinen ve bankacılık sektörünün yurtdışından sağladığı fon kaynaklarından olan ve dönemsel olarak bankacılık sektörünün pasiflerine katkıda bulunan sendikasyon-seküritizasyon kredileri ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %30.1 artarak 58.5 milyar TL seviyesine ulaştı.

Sektörün özkaynakları, ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %16.1, geçen yılsonuna göre ise %10.8 artarak 214.6 milyar TL düzeyine ulaştı. Türk bankacılık sektörü özkaynaklarının risk olasılığını karşılayabilme yetisini gösteren sermaye yeterliliği rasyosunun gelişimine bakıldığında ise, SYR’nin tarihi olarak %8 olan yasal sınır ve %12 olan hedef rasyonun üzerinde olduğu 2014 yılının ilk ayında gördüğü gerilemeden sonra yeniden toparlanarak ikinci çeyrekte %16.31 seviyesine yükseldiği görülüyor.

3. Karlılık

Bankacılık sektörü dönem net karı, 2014 yılı ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %8.4 azalarak 12.5 milyar TL olarak gerçekleşti. 2013 yılı Ağustos ayından itibaren yavaşlayan ve ilk çeyrekte %17.3 azalan dönem net karı yılın ikinci çeyreğinde toparlanma eğilimi sergiledi. 12 aylık kümülatif toplamda ise dönem net karı Haziran 2014 itibarıyla yıllık bazda %8.2 geriledi. Kümülatif olmayan rakamlara göre dönem net karında ikinci çeyrekte görülen toparlanma, kümülatif rakamlara yansımadı.

Dönem net karındaki düşüşün yavaşlamasında net faiz gelirlerindeki azalışın sona ermesi belirleyici oldu. Net faiz gelirleri 2014’ün ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %3.1 arttı. İkinci çeyrekte piyasa faizlerinde ilk çeyreğe göre yaşanan dengelenme mevduat faizleri başta olmak üzere maliyet kalemlerindeki yükselişi sınırlayarak faiz gelirlerinin artmasını sağladı. Net faiz gelirlerinde ikinci çeyrekte oluşan artış eğiliminin izleyen dönemlerde devam etmesi dönem net karının 12 aylık kümülatif toplamda yıllık bazda artış eğilimi kazanmasını sağlayacaktır.

İkinci çeyrekte toplam faiz gelirlerindeki %26 yıllık artışa karşılık, toplam faiz giderleri %54.4 arttı. Faiz gelirleri ve giderlerinde yıllık değişim oranı 2013 yılı Aralık ayında pozitife dönerken, piyasa faizlerinin yükseliş eğiliminde olması faiz giderlerindeki artışı hızlandırdı.

İkinci çeyrekte faiz gelir kalemlerinin toplam faiz gelirleri içindeki payında önemli bir değişim yaşanmadı. Toplam faiz gelirlerinin üçte ikisini oluşturan kredilerden alınan faizler ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %25.3 arttı. Şubat ayında BDDK düzenlemesi çerçevesinde bireysel kredilere getirilen kısıtlamaların etkisiyle, tüketici kredileri ve kredi kartlarından elde edilen faiz gelirlerinin artışı yavaşlarken, ticari kredilerden alınan faizler, ikinci çeyrekte faiz oranlarında görülen nispi gevşemenin katkısıyla artış eğiliminde kaldı. Buna göre, tüketici kredileri ve kredi kartlarından alınan faizlerin yıllık artış oranı %12.1 ile sınırlı kalırken, ticari kredilerden alınan faizlerin yıllık artış oranı ilk çeyrekteki %20.1 seviyesinin üzerinde %23.4 olarak gerçekleşti.

Toplam faiz gelirlerinin %21’ini oluşturan MDC’den elde edilen faiz gelirlerinin yıllık artışı ilk çeyrekteki %13.2 oranından ikinci çeyrekte %24.5’e yükseldi. Toplam faiz giderleri içindeki %72’lik payı ile en önemli kalem olan mevduata verilen faizlerin yıllık artış oranı ilk çeyrekteki %37.8 seviyesinden ikinci çeyrekte %47.3’e yükseldi. 2013 yılının son çeyreğinde TL faizlerinde yaşanan hızlı artış ve TCMB’nin Ocak ayı sonunda aldığı faiz artırım kararı mevduat faizlerinin artmasına neden olurken, ikinci çeyrekte faiz oranlarındaki yukarı yönlü baskıların azalmasına rağmen mevduat faizlerinin çok fazla gerilememesi ve geçtiğimiz yılki düşük seviyelerinin üzerinde olması mevduatın yarattığı faiz yükünü artırdı.

TCMB verilerine göre bankalarca açılan TL mevduata uygulanan ağırlıklı ortalama mevduat faiz oranı Haziran sonu itibarıyla toplamda Mart ayı sonundaki %10.9’dan Haziran sonunda %9.52’ye indi. Döviz kurunun geçen yıla göre yükselmiş olması da mevduata verilen faiz
giderlerinin kur farkı dolayısıyla artmasına sebep oldu.

Bankacılık hizmet gelirleri ve kredilerden alınan ücret ve komisyonlar toplamı ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre %12.4 arttı. Böylece söz konusu kalem 2014 yılının ilk yarısında yıllık bazda ortalama %10 artmış oldu. Toplam faiz dışı gelirler ilk çeyrekteki %19.1’lik yıllık artışın ardından ikinci çeyrekte geçen yılın aynı ayına göre %21 arttı. Toplam faiz dışı giderlerin 12 aylık kümülatif toplamda yıllık artışı ise Mart ayındaki %24.8 oranından Haziran’da %25.7’ye yükseldi.

Net faiz marjı Haziran ayında %3.81 olarak gerçekleşti. Faiz oranlarındaki artışın etkisiyle toplam faiz getiren aktiflerin artış hızındaki yavaşlama, net faiz marjının 2014 yılının ilk yarısında yatay bir görünüm çizmesine neden oldu. 2013 yılı boyunca azalış eğiliminde olan net faiz marjı ayrıca, Haziran ayında 2012 yılının ilk çeyreğinden bu yana en düşük seviyesine indi.

Sektörün aktif karlılığı Haziran ayında %1.4 olarak, özkaynak karlılığı ise %11.6 olarak gerçekleşti. Yılbaşında %1 seviyesinde olan aktif karlılığı toplam aktiflerdeki artış ile dönem net karındaki azalışın yavaşlaması sonucu kısmen toparlandı. Ocak 2014’te %10.9 seviyesinde olan özkaynak karlılık oranının artmasını sınırlayan ise özkaynakların yıllık artış hızının yıl başındaki %5.7 oranından %16.1’e yükselmesi oldu. 2013 yılında yıllık bazda ortalama %69.4 artan takipteki alacaklar özel provizyonu geçen yılın aynı dönemine
göre Haziran ayında ilk çeyrekteki artış oranının bir miktar altında
%21.1 arttı.

Karlılıkta geçen yıldan bu yana yaşanan azalışın Ocak ayında bireysel kredilere getirilen sınırlamaların etkisiyle sert bir daralmaya dönüşmesinin ardından yavaşladığını ve bu eğilimini ikinci çeyrekte sürdürdüğünü gördük. Yılın üçüncü çeyreğinde TCMB’nin faiz
indirimlerinin etkisiyle kredilerde yaşanan artış, net faiz gelirlerinde gözlenen hafif yükselişin devam etmesini sağlayarak karlılığın artmasında etkili olacaktır. Piyasa faizlerindeki dalgalanmaların menkul kıymet gelirlerini ve işlem karlarını azaltması ise karlılığı olumsuz etkileyebilir.”

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.