DOLAR

32,3646$% -0.37

EURO

34,7189% -0.31

STERLİN

40,5777£% -0.36

GRAM ALTIN

2.391,87%-1,26

ÇEYREK ALTIN

3.928,00%-1,73

BİTCOİN

฿%

İkindi Vakti a 16:57
İstanbul PARÇALI BULUTLU 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Dijital survivor’da ayakta kalmanın püf noktaları

Dijitalleşme, müşterinin konforunu artırırken hizmet sunan tarafın da kalite ve imkanlarını daha ileriye taşımasına önayak oluyor... Finansal kuruluşlar için yeni regülasyonlara uyum ve siber güvenlik en kritik süreçler arasında... Devletlerin dijital paralar oluşturması, bankacılık sektöründe de dijital varlık sayısını artırıp daha çok işlemin dijital varlıklarla yapılmasını sağlayacak...

PSM DERGİSİ

Dijitalleşme hızla hayatın her alanına sirayet etmeye devam ediyor. Artık hiçbir kurum ya da kuruluşun “ben dijital dünyada yer almak istemiyorum” deme lüksü kalmadı. Hatta yavaş yavaş bu durum tüm bireyler için de geçerli olmaya başladı.

Metaverse ile başlayan dijital varlık çılgınlığı biraz hız kesse de sanal gerçeklik, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi teknolojiler dur durak tanımıyor. Teknolojiyi ve bilgiyi doğru kullananlar rekabette her geçen gün daha fazla öne geçiyor.
Peki bu yeni dünyada kendimize nasıl yer bulacağız? Varlıklarımız nasıl koruyup artırabileceğiz?

Procenne yetkilileri, başta bankalar ve FinTek şirketleri olmak üzere kurum ve kuruluşların yanı sıra bireyler için bu yeni dönemin şifrelerini; içerdiği risk, tehdit ve fırsatları PSM okurları için değerlendirdi…

Bankacılık sektöründeki dijitalleşme faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Finans sektörünün dijitalleşmesinin ve dijital bankacılık hizmetlerinin tüketicilere sağladığı kolaylıklar neler?

Geriye dönüp baktığımızda, özellikle son 10 yıllık süreçte bankacılık sektöründe çok ciddi gelişmeler ve dönüşümler oldu. Geleneksel bankacılık alışkanlıklarının devam ettiği ama aynı zamanda dijitalleşmenin hızlanarak devam ettiği bir sürece şahit oluyoruz. Bu değişim ve dönüşümler hem kurumsal hem de bireysel kullanım alışkanlıkları üzerinde etki yarattı.

Eski dönemlere baktığımızda bir bankacılık işlemini yapmak için hem müşteri hem de hizmet veren tarafında ciddi bir vakit harcamak gerekiyordu. Günümüzde ise bu işlemlerin pek çoğu özellikle müşteri tarafında zaman ve mekân bağımsız hale geldi. Belli başlı işlemler haricinde günün her saatinde ve mekân fark etmeksizin pek çok işlem gerçekleştirilebiliyor. Bunun hizmet sunan tarafına baktığımızda ise şu anda süreçlerin iyileştirilmesi, kalitenin artırılması gibi işlemlere harcanıyor. Kısaca dijitalleşme faaliyetleri müşterinin konforunu artırırken hizmet sunan tarafın da kalite ve imkanlarını daha ileriye taşımasına önayak oluyor.

DİJİTAL BANKA İLE DİJİTALLEŞEN BANKALARIN FARKI

Dijitalleşmeyle birlikte açık bankacılık, servis bankacılığı ve dijital bankacılık gibi yeni kavramlar öne çıkmaya başladı. Dijital banka ile dijitalleşen bankacılık arasında ne fark var? Bir dijital bankayı geleneksel bankadan ayıran unsurlar neler?

Dijitalleşme, pek çok alanda olduğu gibi bankacılıkta da yeni kavramların ortaya çıkmasını sağladı. Açık bankacılık, servis bankacılığı, dijital bankacılık da bu kavramlardan başlıcaları. Her birinin farklı bir hizmet modeli var. Dijital bankacılık özelinde konuşacak olursak, kısaca şubesiz bankacılık hizmeti demek yanlış olmayacaktır. Dijitalleşen bankacılık dediğimizde ise her zaman fiziki şube ihtiyacı olacaktır.

İşleyişteki dijitalleşme ile hizmetin dijital olması arasında ciddi bir fark var. Dijital banka müşterisi kurum ya da kuruluşlar, herhangi bir şube ihtiyacı olmaksızın neredeyse tüm işlemleri ilgili bankanın dijital kanallarından halledebilirken dijitalleşen banka müşterisinin her halükârda şubeye gitme ihtiyacı olacaktır. Bu kapsamda belki 10 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren bankalar var. Şimdi ise bu örneklerin artmaya başladığını görüyoruz. Özellikle mevzuatsal birtakım düzenlemeler sonrasında yeni lisansların verilmesiyle dijital bankaların arttığını, müşterilerin de bu bankalar üzerinden zaman ve mekân bağımsız işlemlerini yapabildiğini görüyoruz.

EN BELİRGİN ZORLUKLAR REGÜLASYON UYUMU VE SİBER GÜVENLİK

Bilgi ve finans teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında önümüzdeki dönemde bankalar, finansal kuruluşlar ve FinTek şirketleri açısından ne gibi fırsatlar, tehditler ve zorluklar söz konusu? Dijitalleşmeyle birlikte geleceğin bankacılığında hangi trendler öne çıkabilir?

Dijitalleşmeyle bankacılık ve finans sektöründe açık bankacılık, dijital bankacılık, servis bankacılığı gibi kavramların hayatımıza girdiğinden bahsettik. Özellikle mevzuatsal düzenlemelerle bu kavramların çerçevesinin belirlenmesi, süreçlere ivme kazandırdı. Tek değişmeyenin değişimin kendisi olduğundan yola çıkmak lazım. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler geçmiş yıllara kıyasla çok hızlı yaşanıyor. Bu gelişimin de hızlanarak devam edeceğini söylemek çok yanlış olmayacaktır. Yaşanan her değişim fırsat, tehdit ve zorlukları da beraberinde getirir. Gelişim ve değişimleri banka, finans kuruluşları ve FinTek şirketleri açısından ele aldığımızda servis bankacılığı ve açık bankacılık uygulamalarında olduğu gibi çok farklı iş birliği fırsatları doğacaktır. İlgili kurum ve kuruluşlar da bu fırsattan yararlanmak için gelişmelere ayak uyduracak ve paralel bir gelişim sürecine girecektir.

Hiçbir şey kolay değil elbette. Bu gelişmeler karşısında da çeşitli zorluklar göze çarpacaktır. Bunların en belirgini de mevzuatsal düzenlemeler yani regülasyonlar olacaktır. Regülasyonların hazırlanması, detaylandırılması çok kapsamlı bir süreç. Bundan kaynaklı olarak ilgili kurum ve kuruluşların bekleme ya da regülasyonlara ayak uydurma konusunda yerine getirmesi gereken başlıklar olacaktır.
Elbette işin bir de tehdit boyutu var ki o da dijitalleşme dediğimizde siber saldırılar olarak karşımıza çıkıyor. Burada siber tehditlere karşı güvenlik önlemlerinin alınması ve uygulanması, hem bu sistemin selameti hem de kullanıcıları korunması açısından son derece kritik. Procenne, kurulduğu günden itibaren dijital güvenlik konusunda ciddi yatırımlar yapan, sektör aktörlerine yönelik güvenlik ürün ve çözümleri sunan bir şirket. Bilgi teknolojileri alanındaki gelişmeler her saniye takibimizde ve bu gelişmelere paralel Ar-Ge çalışmalarımızı yapıyor, ürün ve çözümlerimizi de güncel tehditlerin önüne geçecek şekilde güncelliyoruz.

“Devletlerin dijital paralar oluşturması bireyler nezdinde olumlu bir algı oluşturacaktır. Bu durum da ilerleyen yıllarda bankacılık sektöründe daha çok dijital varlığın yer almasını, daha çok işlemin dijital varlıklar kullanılarak yapılmasını sağlayacaktır.”

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülke merkez bankaları kendilerine ait sanal varlıklar, dijital paralar oluşturmak için çalışmalar başlattı. Sizce dijital varlıklar bankacılık sektörü nasıl etkileyecek?

Konuya sadece sanal varlıklar ya da dijital paralar olarak bakmamak lazım. Dijitalde var olmak, dijital varlık sahibi olmak, dijital yaşamak gibi kavramların hepsi birbirini tamamlayıcı etkiye sahip. En başta birey gözünden baktığımızda dijitalde var olma isteğini görüyoruz. Bireylerin bu yaklaşımı kurum ve kuruluşları da dijitalde var olmaya, dijital varlıklara sahip olmaya hatta dijital varlık olmaya sevk ediyor. Böyle bir dünyada da merkez bankalarının kendilerine ait sanal varlıklar ya da dijital paralar oluşturma çalışmalarını normal karşılamak lazım.

Son birkaç yıla baktığımızda Metaverse gibi dijital ortamlar ya da kripto paralar gibi konular çokça ilgi çekti ve tartışıldı. Hala da gündemini kaybetmiş değil. İnişleri, çıkışları hemen her gün karşımıza geliyor. Bunun bir boyutu da mevzuatsal düzenlemeler ve güvenlik.

Türkiye için konuşmak gerekirse her ne kadar bankacılık uygulamalarının kullanımı artsa, dijital bankacılığa doğru bir yönelme olsa da hala bireylerde “yastık altı” diye tabir edilen, elinin altında bulundurma isteği güvenlik kaygılarının bir göstergesi. Bu noktada dijital paralar kullanılan teknolojilere baktığımızda daha güvenli hissi veriyor insanlara. Bundan kaynaklı da ilgi bir anda oraya yöneldi ve ciddi bir patlama oldu diyebiliriz.

Tabii akabinde gelen ters yönlü hareketler ya da ülkemiz dahil yaşanan bazı olumsuz vakalar da devletleri bu yola sevk etti diyebiliriz. Düşündüğünüzde devletin var olduğu noktada bir güven hissi yaşanıyor. Bundan kaynaklı olarak da devletlerin dijital paralar oluşturması bireyler nezdinde olumlu bir algı oluşturacaktır. Bu durum da ilerleyen yıllarda bankacılık sektöründe daha çok dijital varlığın yer almasını, daha çok işlemin dijital varlıklar kullanılarak yapılmasını sağlayacaktır.

“GİRİŞİMCİLİK HİKAYESİNİ SÜRDÜRMEKTE ZORLANIYORUZ”

Türkiye’deki dijital bankacılık uygulamaları ve FinTek ekosistemini değerlendirir misiniz? Küresel FinTek ekosistemiyle karşılaştırıldığında ülke olarak avantajlı ve dezavantajlı olduğumuz konular neler?

Dijital hayata uyum sağlamaya başladığımızdan itibaren FinTek ekosistemi de ciddi bir hareketlenme yaşadı ülkemizde. Bu hareketlenme güzel bir ivmeyi ve beraberinde de güzel gelişmeleri getirdi. Bu açıdan baktığımızda küresel FinTek ekosistemi ile Türkiye FinTek ekosistemi kafa kafaya gidiyor diyebiliriz. Dünyadaki gelişmelere paralel gelişmeler yaşanıyor. Günceli takip etme, yeni girişimlerde bulunma gibi konularda gayet iyi durumda ekosistemimiz. Bunları avantaj olarak görmek lazım. Şirketlerin ve bireylerin dijitale ilgisi, girişimciliğe ilgisi çok önemli konular ve bundan yana ülkemizde son derece güzel bir ortam var. Ancak girişimin sürdürülmesi konusuna baktığımızda bir gelişim noktamız olduğunu söylemek gerekir. Belki her gün yeni bir FinTek girişimi doğuyor. Bu girişimler bir süre varlığını devam ettiriyor ama bir yerden sonra bazıları kabuğuna çekiliyor ya da yoluna devam etmiyor. İşte tam da bu noktada bir şeyler yapmaya ihtiyacımız var. Bunun neden böyle olduğunu belirlememiz gerekiyor öncelikle. Cesaretin kırılması mı, maddi imkânsızlıklar mı, yoksa başka bir şey mi?

“Neden” sorusunun cevabını net bulduktan sonra reçetenin yazılması daha kolay olacaktır. Kısaca başlayan bir girişimcilik hikâyesini devam ettirmede bazı aksaklıklar yaşandığı görülüyor ve bu aksaklıkların giderilmesi FinTek ekosistemindeki gelişmelerin daha hızlı ilerlemesi ve iyi noktalara gelmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.