“Farkındalık artıracağımız önemli bir pazar, çalacak çok kapımız var!”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PSM DERGİSİ

Dijital güvenlik deyince ilk akla gelen şirketlerden biri olan Procenne, sektörde 10 yılı geride bıraktı. Tamamı ithalata dayalı HSM (donanımsal güvenlik modülü) pazarında Türkiye’nin yerli ve milli ilk ticari HSM’ini üreten şirket, kısa sürede ihracata da başladı. Örneğin, Singapur Kalkınma Bankası’nın Hindistan şubesinde Procenne ürünleri kullanılıyor…

Finans dışında farklı sektörlerde de HSM kullanımını artırmak için farkındalık çalışmaları yürüten, küresel düzeyde sertifikasyonlar alıp uluslararası etkinliklere katılarak ihracatını artıran Procenne, yeni Genel Müdürü Onur Akın yönetiminde büyümesini daha da hızlandırmayı amaçlıyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği lisans ve İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği yüksek lisans derecelerine sahip Onur Akın’ın kariyerinin tamamına yakını (19 yıl) Cisco’da geçti. Bu şirkette kanal müdürlüğü, kurumsal pazar satış müdürlüğü ve özel sektörden sorumlu genel müdür yardımcılığı yaptı. Geçen yıl da New Relic’in MENAT bölgesinden sorumlu satış direktörlüğü görevini üstlendi.

1 Eylül itibarıyla Procenne Genel Müdürü olarak göreve başlayan Onur Akın, ayağının tozuyla şirketinin yeni dönem planlarını PSM okurları için paylaştı…

Öncelikle hayırlı olsun diyelim. Yakın dönemde Procenne Genel Müdürlüğü görevini üstlendiniz. Yeni bir kan olarak Procenne’i nasıl değerlendirirsiniz?

Çok teşekkür ederim. Procenne ile ilk görüşmeleri yaptığımızda kurucularımızın yola çıkış amacı, bugüne kadar başardıkları ve bundan sonrası için vizyonları pek çok çalışma arkadaşım gibi beni de ciddi anlamda etkiledi.
Procenne, bu ülkede gelişmiş ve büyümekte olan bir değer. Ülkemizin ilk ticari HSM’ini üreterek en başından itibaren büyük bir girişimcilik örneği sergileyen bir şirket. Bugüne kadar yaptıklarıyla ciddi mesafe kat ederek kriptografi gibi yüksek teknoloji ve Ar-Ge gerektiren bir alanda Türkiye’nin kendi mühendislik ve bilgi birikimiyle yüksek teknoloji üretilebildiğini hatta bu teknolojinin yurt dışına da ihraç edilebildiğini ispatlamışlar. Yurt içinde ve dışında çok güzel işlere imza atmışlar.

Bununla birlikte, hala daha başarmayı hedeflediğimiz pek çok şeyin olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bundan sonraki süreçte hem yurt içi hem de yurt dışı paydaşlarımızla birlikte ve onlar için yüksek teknoloji çözümleri üretme hedefimizden sapmadan yolumuza devam edeceğiz.

Yerli ve milli teknolojiyle geliştirilen Procenne ürünlerinin Türkiye’de kamu ve özel sektör tarafından yeterli ilgiyi gördüğünü düşünüyor musunuz? Pazardaki rekabet ortamını ve şirketinizin konumunuzu değerlendirebilir misiniz?

Belirttiğim gibi, geçmiş dönemlerde pek çok başarılı işe imza atılmış. Gerek kamu gerekse özel sektörde ciddi mesafe kat edilmiş, güven sağlanmış. Ancak daha çalacak çok kapımız var. Kamu tarafında veri korumadaki regülasyonlar daha net olduğu için gelinen nokta özel sektöre kıyasla daha ileride. Özel sektör tarafında ise farkındalığı artırmak adına daha fazla efor sarfettiğimiz bir süreçteyiz. Örneğin finans, ödeme sistemlerindeki uluslararası regülasyonların gereksinimleri sebebiyle farkındalığı oldukça yüksek bir sektör ve bu teknolojiye yatırım yapıyor. Ancak diğer sektörlerde genel amaçlı veri korumada HSM’lerin biraz daha göz ardı edilebildiğini görüyoruz. Bu gerçeklikten hareketle çalınacak çok kapımız olduğunu biliyor ve farkındalığı artıracağımız önemli bir pazar olduğunu düşünüyoruz.

Rekabet açısından baktığımızda ise karşımızdaki en büyük rakibimizi dünya devi diye adlandırmak yanlış olmayacaktır. Sektördeki geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. Bu açıdan bakıldığında marka bilinirliğimizi artırmak için daha çok çalışmamız gerektiği bir gerçek. Procenne olarak sadece bir donanım ürünü değil, kullanım alanına göre çözüm üretme kabiliyetimizle daha verimli ve paylaşımlı kullanım sağlayan HSM API Gateway (CryptAway) ürünümüz sayesinde müşterilerimize değer katıyor ve rekabette fark yarattığımızı düşünüyoruz.

Rekabette bizi avantajlı kılan bir diğer özelliğimiz de müşterilerimize yerinde ve hızlı destek veren, alanında uzman bir destek ekibe sahip olmamız. İhtiyaç duydukları her noktada onların çözüm ortağı ve yol arkadaşı olduğumuz hissini veriyor ve bunu önemsiyoruz. Veri güvenliğine duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığı bir denklemde, tüm kurum ve kuruluşların dijital güvenlik ihtiyaçlarını daha efektif çözümlerle karşılama çabamıza ilk günkü heyecanımızla devam edeceğiz.

KÜRESEL STANDARTLARDA ÜRETİM VE REKABETÇİ FİYAT AVANTAJI

Procenne’in ithal ikamesi/döviz tasarrufu, teknoloji ihracatı gibi açılardan üstlendiği misyon ve vizyonu anlatabilir misiniz? Sizce pazardaki potansiyel nasıl artırılabilir, büyüyen pastadan yerli ürünler nasıl daha fazla pay alabilir?

Procenne, Türkiye’nin dünyaya açılan dijital güvenlik markası olma hedefine sahip bir şirket. Yerli malı bir HSM üreterek piyasaya sürüyor ve yabancı menşeli ürünlerin yerine geçerek cari açığın düşürülmesine katkı sağlıyoruz. Yurt içi pazarda (kamu ve özel sektör dahil olmak üzere) belli bir noktaya gelmiş durumdayız. Daha iyisi için de çalışıyoruz. İhracat konusunda da geçtiğimiz yıllarda başarılı işlere imza atıldı. Örneğin, Singapur Kalkınma Bankası’nın Hindistan şubesinde Procenne ürünleri kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde de bu başarı hikayelerimizi çoğaltmak istiyoruz. Yurt içinde daha fazla yerli ürün kullanılması yönündeki anlamlı önceliklendirmenin katkısıyla, yurt dışında ise bizi muadillerimizden öne çıkaran rekabetçi özelliklerimizle pazardan daha fazla pay alarak tüm dünyaya Türk mühendisliğinin çok iyi bir noktada olduğunu göstermek hedefimiz.

Yerli ürünlerin pastadan daha çok pay almasının en önemli yolunu ise teknik yeterlilikleri küresel standartlarda olan, uluslararası sertifikasyonlara sahip ürünler üretmek ve rekabetin üzerinde müşteri deneyimini sağlamak olarak görüyoruz. Bunları bir de rekabetçi fiyatlarla taçlandırdığımızda yerli ürünlerin sadece ülkemizde değil tüm dünyada daha çok pay almaması için hiçbir sebep yok.

SÜREKLİ AR-GE VE TÜRKİYE’NİN HSM’İ HAMLESİ

Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni yatırımlar, yeni ürünler ve çözümler, farklı alanlar söz konusu mu?

Procenne bir Ar-Ge şirketi olarak faaliyetlerine başladı ve bu güçlü kasını hala daha koruyor. Dijital dünyayı düşündüğünüzde artık her saniye bir yenilik ve dönüşüm görüyoruz. Bunlara ayak uydurmak, devamını getirmek ve daha iyi noktalara taşımak için de Ar-Ge çalışmaları önemli bir yere sahip. Her ne kadar ticari faaliyetlerimiz daha ön planda görünüyor olsa da başarı hikayelerimizin temelini oluşturan, sahne arkasındaki Ar-Ge çalışmalarımız artarak devam ediyor. İşimizin mutfağında alanında uzman, donanımlı ve geniş bir Ar-Ge ekibimiz var. Veri güvenliğine yönelik yeni çalışmalar bu ekiplerimiz tarafından tüm hızıyla devam ediyor. Şu anda çalışmalarını sürdürdüğümüz önemli projelerimizden biri olan 5G ile “kuantum sonrası güvenliği” örnek olarak verebiliriz. 5G altyapılar kısa bir süre sonra çok yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayacak. Yine geçtiğimiz yıllarda NIST tarafında açılan bir yarışma neticesinde kuantum sonrası kriptografiye yönelik 4 algoritma belirlendi. Yarışma sürecinin başından itibaren Ar-Ge ekiplerimiz, ürünlerimizi geliştirmenin yanı sıra kuantum sonrası kriptografi ve 5G sonrası veri güvenliğine yönelik çalışmalara başladı. Hatta bununla ilgili kısa bir süre önce de duyurusunu yaptığımız “Türkiye’nin HSM’i Hamlesi”ni başlattık. Gelişmelere paralel olarak yeni Ar-Ge çalışmaları Procenne’in olmazsa olmazı. Bizi biz yapan en önemli özelliğimiz.

“Ar-Ge ekiplerimiz, ürünlerimizi geliştirmenin yanı sıra kuantum sonrası kriptografi ve 5G sonrası veri güvenliğine yönelik çalışmalara başladı. Bu doğrultuda “Türkiye’nin HSM’i Hamlesi”ni başlattık. Yeni Ar-Ge çalışmaları Procenne’in olmazsa olmazı. Bizi biz yapan en önemli özelliğimiz.”

ULUSLARARASI ETKİNLİKLERE KATILIM SÜRECEK

İhracatı artırmak, küresel pazarda daha çok pay sahibi olmak için yurt dışında önemli etkinliklere katılıyorsunuz. Bunların yansıması, çıktıları ne oldu? Gündemde yeni etkinlikler, organizasyonlar var mı?

Kovid-19 salgını sebebiyle planladığımız bazı etkinliklerde yer alamadık maalesef. Ancak sonrasında şartların iyileşmesiyle birlikte etkinliklerde yerimizi almaya başladık. Özellikle 2022 ve 2023’ün ilk yarısında yurt içi ve dışında birçok uluslararası etkinlikte yer aldık. Bu etkinlikler süresince pek çok potansiyel müşteri görüşmesi yapıldı. Böylece Procenne ismi, etkinliğin gerçekleştiği coğrafyalarda daha çok bilinir hale geldi ve bu bölgelerde yeni fırsat kapıları açtı. Bölgesel fırsatlara çok inanıyoruz ve belirlediğimiz pazarlar için etkinliklerimize devam ediyoruz. Örneğin, ilk defa 2022’de katıldığımız GITEX Global etkinliğine bu yıl da katılacağız. Ekim ayında Dubai’de gerçekleşecek etkinlikte hem yeni fırsatlar yakalıyor olacağız hem de küresel pazarın durumunu daha yakından takip etme olanağı bulacağız.

Küresel bir marka olma yolundaki hedefleriniz neler?

Procenne’i hem yerli hem de küresel bir marka olarak görüyoruz. Amacımız yerli kimliğimizi kaybetmeden dünya genelinde HSM ihtiyacını karşılamak ve Türkiye’yi gururla temsil edebilmek. Belirttiğimiz gibi, katıldığımız etkinlikler, bu etkinliklerde kurduğumuz temaslar tamamen küresel bir marka olma hedefimize yönelik. Geçtiğimiz yıllarda bu konuda hedef coğrafyalar belirlemiş ve bunlara yönelik planlamalar yapmıştık. Katıldığımız ve yakın dönemde katılacağımız etkinlikler de bu planlamalarımız doğrultusunda. Yine önümüzdeki süreçte, her yıl olduğu gibi bu hedef coğrafyaları gözden geçirecek, gerekli güncellemeleri yapacak ya da yeni coğrafyalar ekleyerek küresel marka olma hedefimize doğru ilerleyişimizi sürdüreceğiz. Dileğimiz, 2024 ve takip eden yıllarda mevcut konumumuzu ve değerlerimizi koruyarak bir Türk markası olan Procenne’in adını çok daha fazla ülkede üst sıralara taşımak.

“ALTIN YAKALI ÇALIŞAN SAYISI EN YÜKSEK ŞİRKETLERDEN BİRİYİZ”

Orkun Akın, Procenne’deki çalışma ortamı ve insan kaynakları politikasıyla ilgili de şu mesajları veriyor:
“Öncelikle, Procenne’in her bir takım arkadaşını ‘kaynak’ değil ‘kıymet’ olarak gördüğünü belirtmek isterim. Her biri eşsiz 100’den fazla değerli ve alanında uzman profesyonelin bir araya geldiği, akıl ve gönül birlikteliğiyle ortak hedefe doğru koşan, güçlü ve büyüyen bir takım Procenne. Bu bakış açımız organizasyonel yapılanmamızda da karşılığını bulmuş durumda. İnsana ve kurum kültürüne dair her konuda aktif rol alan bir ‘insan ve kültür’ yapılanmamız var; -‘insan kaynakları’ değil. İnsan ve Kültür birimimiz, Amaç Genel Müdür Yardımcılığımızın çatısı altında tüm Procenne’lilerin aynı amaç etrafında hedefe kilitli kalmaları adına gerekli tüm stratejik aksiyonları planlıyor ve uygulamaya alıyor. Vizyon ifademizde yer alan ‘ilk günkü değerlerine bağlı global bir ekol olma’ iddiamız doğrultusunda çalışma iklimimizi, ilk günkü değerlerine bağlı kurum kültürümüzü ve yol arkadaşlarımızın ihtiyaçlarını öncelikli tutuyoruz. Çok büyük oranda ‘altın yaka’ çalışanı olan bir şirketiz. Gerek örgün eğitimleri gerekse de sektörel deneyimleriyle sadece yurt içi değil yurt dışı firmaların da yoğun ilgi odağında olan bir ekibimiz var. Böylesi nitelikli bir takımın şirketimize bağlılığını diri tutmak ve güçlendirmek tahmin edileceği üzere oldukça zorlayıcı. Ancak bu konuda hayli başarılı bir noktadayız. İnsan ve kültür alanındaki fark yaratan duruşuyla Procenne, 2023 yılında Türkiye’nin en iyi işyerleri arasındaki yerini aldı. Güçlü bir entelektüel sermayeye sahibiz ve bu özelliğimizi koruma önceliğindeyiz. Üniversitelerle ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla mevcut iş birliklerimiz sayesinde gençliğimize yatırım yapmayı önemsiyoruz.

Özellikle önemsediğimiz bir diğer konu da çeşitlilik ve kapsayıcılık. İşe alım süreçlerimizde fırsat eşitliğini ve çeşitliliği sağlamaya yönelik ciddi bir irade sergiliyoruz. Örneğin, kadın çalışanlarımızın ve stajyerlerimizin sayısında önemli bir yükseliş kaydettik son 2 yılda. İnsana dair tüm faaliyetlerimizde sadece Procenne’in değil ülkemizin de dijital güvenlik alanında yetişmiş uzman ihtiyacına dönük yatırımlar yapma gayretindeyiz. Bunu gerçeklerken de Procenne’i farklı kılan, insanı merkezine alan kurum kültürümüzden taviz vermiyoruz.”