Ödeme sistemleri devi Bileşim, konfor alanının dışına çıkıyor

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PSM DERGİSİ

1998 yılında yüzde 100 Ziraat Bankası iştiraki olarak faaliyete başlayan Bileşim, geçen haziran ayı itibarıyla 25 yılı geride bıraktı. Ziraat Bankası’nın ödeme sistemleri ve alternatif dağıtım kanallarındaki teknoloji ve operasyon ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan Bileşim, çeyrek asırlık yolculuğunda birçok ilke imza attı. Sektörün ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi, teknolojik ve operasyonel uçtan uca çözümler geliştiren şirket, bünyesinde barındırdığı katma değerli birçok servisin yanı sıra ATM, üye iş yeri, saha destek operasyonları, çağrı merkezi, kart kişiselleştirme ve baskı ofisi gibi alanlarda tüm banka ve finansal kuruluşların ihtiyacını karşılıyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası lisanslı az sayıdaki sistem işleticisinden biri olan Bileşim, BDDK Destek Hizmetleri Yönetmeliği ve PCI-DSS gerekliliklerine uyumluluğunun yanı sıra Mastercard, Visa gibi uluslararası düzenleyici kuruluşların sertifikalandırdığı bir organizasyon olarak da öne çıkıyor.

Bileşim, 2022 yılından bu yana önemli bir değişim dönüşüm sürecinde. Operasyon ve hizmet sağlayıcılığının yanı sıra “teknoloji sağlayıcı” bir yapıya da evriliyor şirket. Bileşim Genel Müdürü Murat Hakseven, “İkinci çeyrek yüzyılımıza başlarken de heyecanımızı kurulduğumuz ilk günkü gibi canlı tutarak, bilgi ve deneyimin itici gücüyle sektöre ve müşterilerimize değer katmanın gururunu yaşıyoruz. Yeni dönemde farklı bir vizyon ve yeni bir yol haritasıyla ilklere imza atmaya devam edeceğiz” diyor.

İlk çeyrek yüzyılın kilometre taşları

Bileşim, Ziraat Bankası’nın Türkiye’deki ödeme sistemleri operasyonunu yönetip birçok hizmet sağlarken yurt dışında da önemli bir başarıya imza attı. 1999 yılında, Yunanistan hariç belki de Balkan ülkelerinin ilk kez kredi kartıyla tanışmasını sağladı. Keza ATM, POS kullanımında da Bosna Hersek’te yine bir ilki hayata geçirdi.

Evet, Ziraat Bank Bosna Hersek’in bu ülkede ilk kredi kartını kullanıma sunmasını Bileşim sağladı. Hatta belki de o dönemde Avrupa’da bile örneği olmayan sınır ötesi operasyon ve çağrı merkezi hizmetleri dahil bankanın tüm ihtiyaçlarını içeren hizmetleri Bileşim İstanbul’daki merkezinden sundu. Sarajevo, Mostar ve Tuzla gibi Bosna şehirlerinden bankanın çağrı merkezi numarasını arayan müşterileri, İstanbul’da Bileşim’in merkezinde çalışan ve Boşnakça konuşan görevliler yanıtladı.

2002 yılı Bileşim için önemli bir dönüm noktası oldu. O dönemde kamu bankalarının yeniden yapılandırılması sürecinde Halk Bankası da Bileşim’e ortak oldu. Hizmet yelpazesine çağrı merkezi de eklenerek şirketin tüm ürün, servis ve çözümleri Halkbank için de sağlanmaya başladı.

Bileşim bu dönemde, endüstriyel anlamda açılımlar yapmaya başladı. Örneğin, şimdiki HGS’nin o zamanki versiyonu KGS’yi (Kartlı Geçiş Sistemi) Karayolları Genel Müdürlüğü ile geliştirip kullanıma sundu.

Bileşim, 2004 yılında Halk Bankası’nın Türkiye’de EMV kart ihraç eden dördüncü banka olmasını sağlarken 2006 yılında da chip & PIN geçişini gerçekleştiren ilk kuruluşlardan biri oldu. Yine aynı dönemde PCI DSS standartları daha yeni yayınlanmışken 2006 yılında PCI DSS sertifikasını Türkiye’de ilk, Avrupa’da ise ikinci sırada edinen organizasyon oldu. Aynı yıllarda NFC teknolojisi üzerinden kart kabulü gerçekleştiren uygulamayı da devreye aldı…

Şubat 2020 itibarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın liderliğinde 7 kamu bankasının ortaklığıyla yola çıkan “Türkiye’nin ATM Merkezi” vizyonu ve eş zamanlı olarak VakıfBank’ın Bileşim’e ortak olması, şirketin misyon ve vizyonuna yeni bir ufuk açtı.

Bu vizyonla 2022 yılından itibaren operasyon yönetimi ve hizmet sağlayıcılığının yanına yazılım ve teknoloji sağlayıcılığını da ekleyerek ikinci çeyrek yüzyıla yepyeni bir bakış açısıyla ve yol haritasıyla girildi.

“19 bin ATM TAM’a dönüşecek, sektör ve ülke kazanacak”

Murat Hakseven, Bileşim’in yeni dönemde kamu bankalarıyla sınırlı kalmayıp başta özel bankalar olmak üzere tüm finansal kuruluşları kapsayacak şekilde hizmet ağını genişleteceğini anlatıyor.

Aslında Bileşim, 2020 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı liderliğinde başlatılan TAM (Türkiye’nin ATM Merkezi) projesiyle bu açılımı başlatmıştı. Ayrıntılarını isterseniz Hakseven’den dinleyelim:

“Çeyrek asırlık yolculuğunda birçok ilke imza atan, sektörün ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği yenilikçi, teknolojik, operasyonel uçtan uca çözümlerle tercih edilen şirketimiz, finansal teknolojiler alanında dünyada bir ilk olan TAM projesinin teknoloji sahipliği ve operasyon merkezi olma rolünü de üstlendi. Projeye ortaklarımız olan Ziraat Bankası, Halkbank ve VakıfBank’ın yanı sıra PTT, Ziraat Katılım, Emlak Katılım ve Vakıf Katılım da dâhil edildi. Bu 7 bankanın ATM’lerini tek bir platformda buluşturuyoruz. Bu sadece banka ATM’lerinin ortak kullanılmasından ibaret bir proje değil. Zaten bugün her banka ATM’sini BKM üzerinden kart sahiplerinin kullanımına açmış durumda. TAM’ın ise dünyada eşi benzeri olmadığını söyleyebiliriz. Öncelikle bankaların müşteri deneyimini hiç değiştirmiyoruz. Diyelim ki PTT müşterisisiniz, TAM ATM’sine gelip kartınızı yerleştirdiğinizde karşınıza bankanızın ekranı/arayüzü çıkıyor. PTT ATM’sine göre hiçbir fark yok. Keza VakıfBank, Ziraat, PTT ve katılım bankaları için de geçerli.”

İlk etapta yaklaşık 3 bin TAM ATM’si hizmete girdi. Hakseven, 19 bin civarında olan kamu bankası ATM’lerinin tamamının peyderpey TAM’a dönüşeceğini söylüyor ve şöyle ekliyor: “Bu proje ülkemiz ekonomisi için de büyük bir anlam ifade ediyor. Milli kaynakların tasarrufu ve yurt dışına döviz akışının azaltılmasını sağlıyor. ATM sayısını optimize ediyor, kira maliyetlerini düşürüyor.”

Proje sadece kamu bankalarıyla sınırlı değil. Bileşim, TAM projesi için yepyeni bir ATM yönetim sistemi edinip geliştirmiş. 7 bankanın farklı arayüzlere sahip sistemlerini birleştirmek yerine olduğu gibi bu sisteme entegre edilmiş. Hakseven, TAM platformuna istendiği kadar banka ya da finansal kuruluşun eklenebileceğini vurguluyor.

“Türkiye’nin en büyük kart kişiselleştirme merkezi olduk”

Bileşim, yeni vizyonu doğrultusunda Türkiye’de TAM ile başlayan iş birliklerini ve müşteri yelpazesini genişletirken mevcut hizmet alanlarını da güçlendirmeye ve yenilemeye devam ediyor. Murat Hakseven, “Üç büyük kamu bankasının iştiraki olmak bize büyük bir güç katıyor. Ama artık biz bu konfor alanından çıkıp Türkiye’deki tüm banka ve finans kuruluşlarına da hizmet sağlama iddiamızı gerçekleştirme yolundayız. Bunu yaparken sadece banka ve finans kuruluşları ile değil, uluslararası ödeme kuruluşlarıyla da iş birliktelikleri geliştireceğiz” diyor.

Bileşim, bir yandan da hem yeni teknoloji yatırımlarını aralıksız sürdürüyor hem de mevcut yatırımlarını geliştirmeye ve iyileştirmeye devam ediyor. Hakseven, son olarak iki adet endüstriyel kart basım ve bir adet zarflama makinesi aldıklarını, böylece Türkiye’nin en büyük kart kişiselleştirme merkezi haline geldiklerini vurguluyor.

ÜNİVERSİTE SON SINIF ÖĞRENCİLERİ, BU PROGRAM TAM SİZLİK!

Bileşim’in hızlı büyümesi elbette istihdama da yansıyacak. İkinci çeyrek yüzyıl için insan kaynakları politikası da gözden geçirildi. Şimdiye kadar sektöre çok sayıda yönetici, girişimci kazandıran şirket, özellikle genç yetenekleri bünyesine katmakta kararlı. Bileşim, 2022 yılından bu yana, başta Üniversiteler ve akademik kuruluşlar olmak üzere eğitim dünyasıyla iş birliği halinde üniversitelerin başarılı son sınıf öğrencilerinin şirket bünyesinde istihdam edildiği “Tam Sen’lik Genç Yetenek” adlı özel bir program uyguluyor. Bu öğrenciler bir sınavdan geçirilerek tıpkı bir MT (yönetici yetiştirme) örneğinde olduğu gibi eğitimlere tabi tutuluyor ve şirket bünyesinde istihdam ediliyor. Şimdiye kadar 1000’e yakın öğrenci bu değerlendirmeye tabi tutulmuş. Bununla da yetinmeyip Yıldız Teknik Üniversitesi ile imzalanan ‘Koop’ anlaşmasıyla Üniversitenin başarılı 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerine staj imkanı sağlanmış.

Murat Hakseven, şirketin insan kaynakları politikasıyla ilgili de şu bilgiyi paylaşıyor: “Doğru iş, doğru insanla yapılır’ prensibiyle zaten güçlü olan insan kaynağımızı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark yerleşkesine dahil olup, teknoloji sağlayıcı olma hedefimizin önemli adımlarından birini atmış olduk. Yeni vizyon ve yol haritamız doğrultusunda çalışan sayımız hızla artmaya devam edecek. Ekip arkadaşlarımızın bağlılığını ve kurumsal aidiyetlerini önceleyip çalışanlar tarafından tercih edilen bir marka olma yönünde önemli adımlar atıyoruz.

Çalışanlarımızın mesleki yetkinlikleri ve kariyerlerinin yanı sıra kişisel gelişimlerini de desteklemeye özen gösteriyoruz. Koçluk, mentörlük desteğinin yanı sıra motivasyonlarını artıracak aktiviteler düzenliyoruz. Çoklu yetenekleri, sürekli öğrenmeyi ve kişisel gelişimi destekleyen; iletişim ve uyumu, takım çalışması ve özveriyi öne çıkaran İK çalışmaları yürütüyoruz.”