“Şikâyet etmek yerine çözüme odaklanalım”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

PSM DERGİSİ/Tülin Çakmak

Kadınların çalışma hayatının her aşamasına katılımını desteklemek ve görünürlüklerini artırmak üzere başlattığımız “Zirve Yolunda” yazı dizimize; toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınların karar alma süreçlerine katılımı ve liderliği, ekonomik olarak güçlenmesi konularında fark yaratmak üzere devam ediyoruz.

2018 yılından bu yana sayfamıza konuk olan kadın yöneticilerin tamamı; kadın-erkek istihdam oranındaki farkı azaltmanın, kadının şirketlerin her kademesindeki varlığını artırmanın ülke ekonomisine ve şirket performansına önemli katkı sağlayacağına inancını dile getirdi.

Bu ay da mikrofonumuzu eLogo Genel Müdür’ü Başak Kural’a uzattık. Çalışma hayatı, kadın istihdamı ve daha birçok konuda sorularımızı yanıtlayan Başak bakın neler söyledi…

Önce kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Logo ile kesişen kariyer öykünüzü anlatır mısınız?

Susurluk’ta doğup büyüdüm, Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra 1998’de üniversite eğitimi için İstanbul’a geldim. İTÜ’de Endüstri Mühendisliği bölümünde okurken Logo Yazılım ile tanıştım. Üretim ve malzeme planlamadan stok yönetimine, maliyet muhasebesine kadar birçok konu temel derslerimizle ilgiliydi. Dolayısıyla ERP (kurumsal kaynak planlama) ve Logo da bir şekilde hayatıma girmiş oldu. 2017 yılında Türk Telekom’da regülasyon ve teknoloji direktörü olarak görev yaptığım sırada Logo Yazılım ile tekrar temasım oldu ve çok özlediğim icracılık rolüne Logo Elektronik (eLogo) Genel Müdürlüğü ile dönmüş oldum.

E-dönüşüm alanında çalışmak sizi nasıl besliyor?

E-dönüşüm çok rekabetçi ve hızlı bir alan. Çok farklı oyuncular, farklı müşteri segmentleri ve ihtiyaçları var. Müşterilerimizi merkeze alarak oyun kurmak ve “nasıl fark yaratırız” diye çalışmak başlı başına önemli bir iş. Logo Yazılım’ın kurumsal ve güvenilir yapısı, satış ağı bizi sürekli destekliyor. Ancak biz bununla yetinmeyip Logo kullanmayan diğer firmalara da hizmet verme vizyonunu ortaya koyarak alt yapı ve uygulamalar geliştiriyoruz. İş geliştirme ve deneyim takımlarımızla sektörün lideri olarak ekosistemle birlikte değer yaratarak büyümeye önem veriyoruz.

E-faturayla başlayan e-dönüşüm diğer e-belgelerle devam ederken, biz de bunların çevresine birçok katma değerli servis katarak eLogo’yu bir “finansal e-servisler şirketi” haline getirdik. Bugün artık açık bankacılık ve servis bankacılığı konuşuyoruz. Alanlarımız, yarattığımız değer kümesi, müşterilerimiz ve ürün gamımız sürekli genişliyor. Bunları etkin ve verimli kılabilmek için de otomasyona, teknoloji yatırımına önem veriyoruz. Sürekli öğreniyoruz. Bu da beni hem geliştiriyor hem de sağlam, motivasyonu yüksek, başarılı, yenilikçi bir takımın parçası olarak güncel tutuyor.

eLogo’da yılın ilk dönemi nasıl geçti? 2023 yılının kalan kısmına yönelik hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Yılın ilk çeyreği zor bir dönem olmasına rağmen eLogo açısından iyi geçti. Birçok yeni ürün planımızın alt yapısını oluşturmaya ağırlık verdik. 2013, bizim için pazar payını artırmanın yanı sıra finansal servisler ve veriden değer yaratma anlamında verimli bir yıl oluyor.

Organizasyonunuzda kadın-erkek çalışan dağılımı nasıl? Kadın çalışanların veya yöneticilerin artmasına yönelik bir uygulamanız, kadınlara özel projeleriniz var mı?

Kadın-erkek oranımız yarı yarıya. Üst yönetimde de böyle. Hatta yönetim kurulumuzda kadın sayımız erkekleri geçti. Liyakate dayalı bir sistemimiz olduğu için bu konuda en başından beri birçok teknoloji firmasından öndeyiz. Çeşitlilik ve kapsayıcılığı destekliyoruz. Bunu iç eğitimlerle sürekli olarak tüm çalışanlarımızla paylaşıyoruz. İş hayatına ara vermiş kadınların geri dönebilmesi için “I’m in” programımızı 2 yıl önce 8 Mart’ta hayata geçirmiştik. Her ay işe yeni giren ya da ayrılan çalışanlarımız ve toplam çalışan sayımızda kadın/erkek oranını raporluyoruz. Ölçerek yönetiyoruz.
Yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliğine metriklerin ötesinde bakan Logo, UN Global Compact (UNGC) Women’s Empowerment Principles (WEP) imzacıları arasında yer alıyor. Bu konuda gelişime açık alanları düzenli olarak tespit ediyor, iyileştirme çalışmalarını sürdürüyoruz.

Aynı zamanda sürdürülebilirlik komitesi ve çalışma grubunun aktivitelerine paralel/ilave çeşitlik ve kapsayıcılık konusuna özel “IOD” altında çevik bir takım da şirket genelinde gerekli adımları atıp farklı etkinlikler düzenleyerek farkındalık yaratmaya devam ediyor.

Bir yönetici olarak kadınların sektöre ne tür farkındalıklar kattığını düşünüyorsunuz?

İstisnaları olmakla birlikte kadınların karmaşık konuları çözme ve yönetme konusunda doğal bir yeteneği olduğunu görüyorum. İş hayatında kadın çalışanların genel olarak daha özverili, bütünü daha çok düşünen, değer yaratmaya odaklı bir yapıda olduğunu ve ekip içi iletişim gibi konularda da ekstra katkı sağladığını düşünüyorum. Ama bu genel olarak “kadın iyi”, “erkek iyi”den ziyade çeşitliliğin iyi olmasıyla ilgili. Sadece kadın olan bir yerde de erkeklerin hangi özellikleri sebebiyle organizasyonda olması gerektiğini konuşuyoruz.

Size iş hayatında başarı kazandıran etkenler neler oldu?

Hiçbir zaman sadece bana verilen işe odaklanmam. Hep geleceği, birkaç adım sonrasını hayal etmeye çalışırım. Bu hem işime vizyon katmamı hem de değer yaratmamı sağlıyor. Genel olarak şikâyet etmek yerine çözüm tarafında olmayı tercih ederim. Söylenmek yerine hem kendimin hem çevrenin enerjisini yükselterek harekete geçerim. Bu da icra açısından çok önemli. Bir de hep “nasıl yaparım”a odaklanıp “ne olsa daha değerli olur” diye düşünürüm. Müşterim, takımım, yöneticim, ekosistem için…

Bu tarz özelliklerin her zaman kazandırdığını düşünüyorum. Açık iletişime ve netliğe de önem veririm. Ekiplerimle her zaman güvene dayalı bir ilişkimiz var. Bu da takım olma ve birlikte başarma duygusu için çok önemli.

Kariyerinin başındaki kadın yönetici adaylarına ilk tavsiyeleriniz ne olur?

Aslında kadın erkek diye ayırmadan tüm yöneticilere tavsiyem, farkındalıklarının yüksek olması. Bu nedenle ekibi, iş ortaklarını, eş düzeylerini iyi dinlemeleri, müşterilerini ve bir o kadar da önemlisi kendi motivasyonlarını doğru anlamaları çok önemli.

Üniversitelerin başta bilgisayar, yazılım ve elektronik olmak üzere mühendislik bölümlerine kadınların ilgisinin azlığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Artırmak için neler önerirsiniz?

Bu konuda rol modellere ihtiyaç olduğu kadar aileye, STK’lara ve medyaya da iş düşüyor. Ülke olarak dört bir koldan bir vizyon doğrultusunda stratejiyle hareket edilmeli. İş hayatına ve ekonomiye nüfusun yarısını oluşturan kadının katılımıyla ilgili kafalarda soru işareti olmamalı. Ortak amaçta buluşunca yapılacakları planlamak aslında zor değil. Üniversitedeki ilgili bölümlere ya da STEM alanına yönelme de çok daha önceden başlamalı.

Yoğun iş temponuz arasında iş ve özel hayat dengesini nasıl sağlıyorsunuz? Biraz da hobilerinizden ve gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?

Zaman yönetimi en başarılı olduğum konulardan biri. Sanırım bunun altında, ana amacı verimliliği artırmak olan ve hep optimizasyon peşinde koşan endüstri mühendisliği eğitimi ve yetkinlikleri yatıyor. Verimli çalışma, doğru önceliklendirme, büyük resmi görüp gerektiğinde detaya inme ve doğru analiz yapabilme yeteneklerimin beni çok desteklediğini düşünüyorum.

Elbette aile desteği ve hayatın yükünü birlikte omuzlayabilmek de çok önemli. Haftada 4-5 saat spor yapmaya dikkat ediyorum. Yapamazsam çok mutlu olmuyorum. Farklı spor dallarına ilgim var. Kick boks, savaş sanatlarından wing chun ve son yıllarda squash en çok zaman geçirmeyi sevdiğim uğraşlar. Go, briç gibi zekâ oyunlarını da fırsat buldukça oynuyorum.

Yeni bir şeyler öğrenmek için de mutlaka zaman ayırıyorum. Udemy (Python), MIT, Oxford gibi okulların liderlik, dijital dönüşüm, veriden değer yaratma gibi sertifika programlarına katılmaya önem veriyorum.

STK’larda aktif görev alıyorum. Bu dönem de TÜBİSAD Yönetim Kurulu ve İTÜ Mezunlar Derneği’nde aktif çalışıyorum. Turkishwin ve EBRD iş birliğiyle kadın girişimcilere mentorluk yapıyorum. İTÜ Çekirdek’te de startup mentoru olarak girişimcilerle iş modeli oluşturma, büyüme, gelir yaratma gibi konularda çalışıyorum.